Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, "Hedefimiz Türkiye’yi ticaretin en kolay yapıldığı ülke haline getirmek" dedi.

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Toplantı Salonu’nda düzenlenen 2011 gelir ve kurumlar vergisi ile ihracat şampiyonları ödül törenine Bakan Hayati Yazıcı’nın yanı sıra Rize Valisi Nurullah Çakır, Rize Ticaret ve Sanayi Odası (RTSO) Meclis Başkanı Şaban Aziz Karamehmetoğlu, Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, KTÜ Rektörü Süleyman Baykal, TOBB Başkanvekili Faik Yavuz, TTSO Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy, TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu, Trabzon Vergi Dairesi Başkanı Zeki Yumbul, vergi rekortmenleri ve işadamları katıldı. Trabzon Belediye Başkanı Gümrükçüoğlu yaptığı konuşmada, Bakan Yazıcı'dan Rusya Federasyonu’nda tutuklu bulunan Trabzonlu işadamına gerekli yasal kolaylığın yapılması konusunda istekte bulundu.



Trabzon Valisi Recep Kızılcık ise, verginin bir ülkenin kalkınmasındaki önemine değinerek, “Trabzon’umuzda ülkemizde yaşayan vatandaşlarımızın, özellikle de müteşebbislerimizin ihracata dayalı büyüme politikamız çerçevesinde ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi, yani 155 milyar dolardan 10 yıllık süre zarfında 500 milyar dolara çıkabilmek, kişi başına düşen milli geliri 11 bin dolardan 25 bin dolara çıkarabilmek için şu anda hem devlet yapılanmamızda hem de şirketlerimizin, müteşebbislerimizin yaptığı işin çok daha fevkinde, çok daha katma değeri yüksek hizmet odaklı ve bu anlamla da uluslararası alanda rekabet edebilen ürünlere yönelik çalışmalar yürütmeliyiz. Bu çerçevede global dünyada ülkemizin büyümede, istihdamda ve ihracatta gösterdiği göz kamaştıran performansın devam etmesi için, ülkemizin global bir oyuncu olabilmesi için özellikle dünya pazarlarında Doğu Karadeniz Bölgesi olarak, Trabzon olarak, bu bölgenin müteşebbisleri olarak daha rekabetçi olabilmemiz için Doğu Karadeniz Bölgemizde Trabzon’umuzun, bölgemizin lojistik merkezi olması uluslararası ticaretteki oyunda güçlü oyuncu olmamız için olmazsa olmazlardandır" dedi.

Bakan Yazıcı, işadamlarının önündeki engelleri kaldırmak için uğraştıklarını belirterek, ticareti daha kolay hale getirmek için yoğun çaba sarf ettiklerini söyledi. Bakan Yazıcı, hükümetin reel sektörün önünü açmak, girişimciye iyi bir rekabet ortamı hazırlamak için birçok çalışma yaptığını kaydederek, “Hepimiz birlikte ülkemizi büyüteceğiz. Sizlerin işini kolaylaştıracağız, daha çok kazanacak, daha çok vergi ödeyeceksiniz. Hedefimiz Türkiye’yi ticaretin en kolay yapıldığı ülke haline getirmek. Onun için tüccar ve sanayicinin önündeki engelleri kaldırıyoruz, formaliteleri basitleştiriyoruz. Ama bu yetmez. Bir hedefimiz de Türkiye’yi ticaretin en güvenli yapıldığı yer haline getirmek. Hem kolay hem güvenli ticaret hedefimiz” diye konuştu.

“DEVLETİN EN ÖNEMLİ GÖREVİ VATANDAŞININ MAL VE CAN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAKTIR”

Çözüm sürecini de değerlendiren Bakan Yazıcı, “30 yıldan bu yana yaşadığımız terör sorunu var. Binlerce insanımız şehit oldu. Binlerce ananın babanın gözyaşı var. Hepimizin o manzaraları görünce içi burkuldu. İstiyoruz ki kimsenin kanı akmasın, hiç kimse ağlamasın. Devletin en önemli görevi vatandaşının mal ve can güvenliğini sağlamaktır. Yaşam hakkını korumaktır. Çünkü bütün haklar yaşama hakkı üzerinde bina ediliyor. Siz insanın yaşama hakkını koruyamamışsanız onun diğer özgürlüklerinden söz etmenin anlamı olabilir mi? Bu anlamda güvenlik kuvvetlerimiz gerekli mücadeleyi sürdürdü. Ama bitmemiş. Bunun iç ve dış destekçileri var. Bulunduğumuz coğrafya itibarıyla Türkiye’nin daha da güçlü hale gelmesini istemeyenler var. Bunu bitirmeliyiz. Elbette bunu bitirmeliyiz derken, bunun aşamaları var. Buna çözüm süreci diyoruz. Milli birlik ve kardeşlik projesi dedik. Şimdi bunun bir alt başlığı olarak çözüm süreci diyoruz. Adamlar çıkıp, gidecek. Burada, ‘Ne karşılığı çıkıyorlar’ sorusunun bir anlamı var mı? Çıksın, gitsin. Durun gitmeyin, bunu tartışalım mı diyelim? Çıksın. Senin canını tehlikeyi düşürmüş. Elindeki, nerden temin ettiyse tüfekle vatandaşının hayatını tehlike altında tutan kişi veya kişilerle konuşma olur mu? Öncelik bunların çıkması ve silahı bırakması. Dolayısıyla bu süreç, varmak istediğimiz noktayı gözetmek suretiyle, oraya doğru giderken olup bitenler, o konuyla alakalı ifade edilen sözcükler, incitici olabilir. Oralara takılmayalım. Esas büyük hedefe odaklanalım. Türkiye’nin terörden arınmış oturup konuşabileceği bir zemine kavuşmuş olması. O hedef önemli. Böyle bir Türkiye’yi kimse tutamaz. O zaman bizim elbette ki dış ticaretimiz çok daha üst seviyeye ulaşır. Konuya bu perspektiften baktığımız zaman Türkiye açısından ne denli önem taşıdığının idraki içinde olmalıyız" dedi.

“TEK MİLLET, TEK DEVLET, TEK VATAN, TEK BAYRAK DEDİK”

Kırmızı çizgileri her zaman ifade ettiklerini hatırlatan Bakan Yazıcı, Türk milletinin hassasiyeti neyse onu taşıyan insanlar olduklarını da vurguladı. Bakan Yazıcı, “Kırmızı çizgilerimizi her zaman ifade ettik, her zeminde söyledik. Tek millet, tek devlet, tek vatan, tek bayrak dedik. Milletin emanetçisi sıfatıyla gece gündüz demeden koştururken, milletimizin yüzüne bakamayacağımız, milletimizin yüzünü kızartacak hiçbir icraat içinde olmadık olmayacağız. Kimseyle başka hesabımız da olmaz. Öyle bir yürüyüşümüz var. Bunun Türkiye açısından çok kıymetli sonuçları olabileceğini düşünüyoruz. Bizim aslında en büyük zenginliğimiz geçen yıl itibarıyla 389 milyar dolarlık dış ticaret rakamları değil. Hiçbir rakamla ölçülmeyecek kardeşliğimiz en büyük zenginliğimiz. O kardeşliğimiz Hazreti Adem’den gelen kardeşliktir. Elbette etnik mensubiyetlerimiz önemli. Bu coğrafyanın kültüründe, temelinde bu var. Bizim inancımız içinde bunlar var. Bu zenginliğimizi, bu çok önemli özelliğimizi de her zaman göz önünde bulunduralım diyorum” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Bakan Yazıcı ile diğer protokol üyeleri tarafından 2011 yılında en çok ihracatı yapan, en çok gelir ve kurumlar vergisi ödeyen işadamlarına ve kuruluşlara plaketleri takdim edildi.