Trabzon’un Oturduğu KAP’tan Yerler
Aslında bu yayın kuruluşunu kale alıp, cevap verir nitelikte yazı yazmak ne kadar gerekli bilmiyorum…
Fakat yazmam gerektiği konusunda da çevremin baskısı da artınca…
Yazma gereksinimi hissettim…
*
İsterseniz, öncelikle; Fotospor’un kullanmış olduğu cümleyi sizlere olduğu şekliyle aktarayım…
Manşet, Fotospor: “Trabzonspor KAP’a oturdu”
Alt başlık, Fotospor: “Trabzonspor, görüşmelere başladığı KAP'a bildirdiği N'Doye konusunda adeta ŞAPA oturdu”
*
Haberde çok açık bir gerçek var…
Haber yapmak için haber yapılmadı…
Sırf o çirkin sözleri sarf edebilmek için haber yazıldı…
*
Haberin içeriği, yani N’Doye ile olan transfer görüşmelerinde prüz çıkmasını içeriyor…
Transfer sürecinde sıkça ve her takımın yaşadığı bir durum…
Hani, aşırı iyi niyetli baksak bile Fotospor’un cümlelerine; yine o cümleleri sarfedebilmesi için, aşırı beklenmedik bir durumun olması gerekir ve akabinde bahsi geçen kulübün rezil olması gerekir ki hiçbir koşulda hiç kimse böyle cümleler kullanamaz…
Anormal bir durum da yok ortada…
O halde, Trabzonspor KAP’a oturdu, ne demek?
Bu hangi gazetecilik etiğine sığar?
Yazık…
*
Trabzonspor yönetiminden nefret edebilirsiniz, futbolcularından da…
Teknik heyetinden de, malzemecisinden de…
Ama hiçbir nefret bu kadar büyük ayıbın gerekçesi olamaz!!!
*
Başkan Sadri Şener, ulusal medyaya zaman zaman abartarak sitem ediyor…
Ben kızıyordum, “Başkanım bırakın ulusal medyayı biz işimize bakalım” şeklinde…
Artık o kadar hak veriyorum ki…
*
Fotospor’un amacı çok net!
Trabzonspor’a ne kadar çarparsan o kadar Fenerbahçe’ye yanaşırsın…
Fenerbahçe ne kadar desteklenirse, UEFA’dan ceza alma ihtimali düşer…
Fenerbahçe ceza almazsa Avrupa’ya gider…
Fenerbahçe Avrupa’ya giderse; gazete çalışanları da Avrupa’ya gider…
Gittiği için; gazeteden para alır, harcırahını alır, güzel bir gezer, yer-yatar-kalkar, Türkiye’ye döner…
Sonra naylon faturalar derken; ne var ne yoksa, indire-gandi cebellezi…
Ayrıca bir de çıkıp, gerçekten gazetecilik yapıyormuşçasına poz keserler…
Gerçek gazeteciler de, yerel gazetelerde sürünür…
*
Adalet anlamında sıkıntılarımız var…
Nitekim suçluların kahraman olduğu ve dışarıda rahat rahat gezdiği bir ülkede adaleti, sokaklarda değil; hapislerde ararsın…
Adaleti arayanlar, hapishanelerde yemeklerini tabldottan yerken, dışarıdaki bazı kişiler de; Trabzonspor’un oturduğu KAP’tan yer yemeğini…