Şenol Hoca gitti…
Tolunay Kafkas geldi…
Kafkas’ın gelişini, Şenol Hocanın gittiği saatlerde, özel haber olarak girmiştim…
Ancak bu yazıma, çok şey daha ekleyebilirim…
Bu gidişler son değil…
***
Öncelikle şunu belirteyim: Bu kulüp, en çok gönül verenlerden biri olan Şenol Güneş’indir…
Yani Şenol Hoca’nın gidişi pek de önemli değil…
İstediği zaman gider, istediği zaman gelir…
Dikkat edin bu cümleme…
İstediği zaman gider, istediği zaman gelir; İstendiği zaman gidip, istendiği zaman gelmez…
Onun için Hocanın gidişinde bir problem yok…
Aslına bakılacak olursa, hocanın aldığı karar da doğru.
Bu sezon itibariyle, istemeyerek, kulübe fayda sağlayamadı…
Gelen hoca da çok iyi bir hoca…
Tolunay Kafkas…
Ancak Tolunay Hoca için şunu belirteyim, muhtemelen; 2013-2014 sezonu sonlarına doğru gider…
En fazla duracağı bir buçuk sezondur…
Fazlası imkansız…
Yerine tekrar, başka bir hoca, bir başka hoca daha derken…
Hooop, döndük başa…
Kim gelecek…
Şenol Hoca…
Hayırlı Olsun…
***
Bu takımın problemi, yani Trabzonspor’un…
Camia-Yönetim-Teknik Heyet-Futbolcuların, bu tümünün; başka başka şeyler hedeflemesi…
Yani, ortak bir paydada buluşamadıklrı için şu hallerde Trabzonspor…
Yönetim başka şeyler kovalıyor, hoca başka şeyler, futbolcular başka, camia bambaşka…
Böyle olmaz bu işler…
Olmadı da…
***
Ana konu ise şu: Bu gidişler son değil…
Eve, yazımı yazdığım bu dakikalarda, bir çok istifa haberi alıyorum…
Ünal Karaman, Özcan Bizati, Şeref Çiçek, Turgut Kural, Mehmet Kulaksızoğlu ve Alper Boğuşlu da görevlerinden istifa ettiler…
Dediğim gibi bu son değil…
Çok yüksek ihtimal, sezon sonu yönetim de bırakacak…
Çünkü yönetimin orada durmasının tek nedeni, Şenol Hocaydı…
Yani taraftar, tabir-i caizse, darbe yapmadıysa, Şenol Hoca için yapmadı…
Şenol Hoca gitti ve yöetimin dayandığı tüm temeller çöktü…
Yani 1967 katlı bir binanın, birinci katını çekip aldılar…
Söylenecek pek de fazla bişey yok…
Beklemek lazım…
Doğru ve gerçekçi yorumları ancak öyle yapabiliriz…
Ama öngörü için, bugünlerde yaşananlar fazlasıyla yeterli…