30 Tüyap Kitap fuarı 12/20 kasım tarihleri arasında açılışını yaptı. Ben de fuarı gezen o kitap kurtlarındandım. Doğrusunu isterseniz bu kadar kalabalık olacağını hiç düşünmemiştim. Her yaştan insan vardı ama galiba gençler sayıca fazlaydı. Aileler, öğretmenler, yazarlar, düşünürler, dernekler hepsi oradaydı. Stantlar rengarenk çeşit çeşitti. Az ya da çok herkesin elinde bir kitap görebilmek çok güzeldi. Bu ilgi acaba ders kitaplarını mı diye düşünmeden edemedim ama gördüm ki ders kitabı olan stantların başı çok kalabalık değildi. Tüyapçılar edebi eserlere ilgi gösteriyorlardı ya da öyle gözüküyordu. ‘’Yaşasın! Edebiyat kazandı’’ dedim.
Adama düşünüre sormuş:
-Çocuğumu kaç yaşında eğitebilirim?
Düşünür:
-Çocuğun kaç yaşında?
Adam ‘’ 6 yaşında ‘’deyince düşünür ‘’Geç kalmışsın ‘’demiş. Kitap okumak erken yaşlarda çocuklara öğretilmesi gereken meziyetler arasındadır. Çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığı kazandırmak onlara en az diş fırçalatmayı öğretmek kadar faydalıdır. Nasıl ki iyi bakılmış diş, bir ömür boyu insanın yararına hizmet ederse kitap okumak da iyi işlenmiş bir düşünce yapısının oluşmasına yardım eder ve bu yapı okumakla şekillenir, büyür, gelişir.
Hiç okuyanla okumayan bir olur mu deyip Tüyap’ın sadece bir kaç şehirle sınırlı kalmadan Anadolu’nun her ilinde açılması temennisinde bulunuyorum. Çünkü okumak; kentlisiyle köylüsüyle birlikte olursa anlamlı olur. Çünkü okumak; insana sunulması gereken bir haktır.