Nereye baksanız kusursuz güzeller, ince beller, yarasız beresiz yüzler…Sanki insan kusurdan uzak bir o kadar melekleştirilmiş.
Satın almaya odaklı günümüz hayat tarzı, mankenlerin ince, zarif ve iyi giyinmiş özgür kadın imajını podyumlardan önce, insanların beynine sokmayı amaçlamışlar bunu da pek tabii ki başarmışlardır.
Ekran başında, podyum karşısında, güzellik yarışmalarında, gazetelerin baş sayfalarında, her türlü mecmua ve derginin kapağında güzel mankenleri, yakışıklı ve bir o kadar da çekici erkekleri gören hem kadın hem de erkekler, bu muhteşem kusursuz bedenlere bakmakta, kendilerinin ve de çevresinde bulunanları bu vücutlarla kıyaslamaktadır. Diğer taraftan genç kızlar bu modellerden etkilenmekte, kendilerini onun yerine koymaktadır. Saç kesimleri, kıyafet seçimleri, makyajları hep bu kusursuz güzelliklerden ilham alınarak yola çıkılmış, trendler bu kusursuz mankenleri takip etmek için genç kızlar tarafından çoktan rotasını çizmiştir. Diğer taraftan genç erkeklerde bu kusursuz güzellere bakıp eşini, ya da sevgilisini sırf o kadına benzemediği için aşağılamaktadır. Anne ve babalar çocuklarını manken ajanslarına sokmakta hatta bebekler anne kucaklarında ağızlarında biberonla çekimlere zorlanmaktadır.
Sıfır beden imajı, neredeyse herkesin çantasında bulunan diyet reçeteleri, hatta bu yüzden canından, sağlığından olan onlarca insan… Hepsi televizyonda, basında, dizilerde gördükleri örnek modeller yüzünden böyle oldular. Siz siz olun sağlığını başkalarına emanet etmeyin. Kusursuz güzellik diye bir şey yoktur. Her bedenin kendince kusurları mutlaka vardır.Önemli olan o eksikliklerle barışık yaşamaktır.