ŞU İSTANBUL SÖZLEŞMESİ; BENİM DE KAFAMA TAKILDI....

Orhan YAZICILAR

 Bugünlerde bir tartışmadır almış başını gidiyor.

İstanbul Sözleşmesi; İstanbul sözleşmesi.
Bu sözleşme tartışılmaz değildir. İstanbul Sözleşmesine dokundurmam, İstanbul Sözleşmesi kadın cinayetleri ve aile içi şiddeti artırdı, bu sözleşme yüzünden eşcinsellik, cinsiyetsizlik, erkek erkeğe, kadın kadına evlilik teşvik ediliyor ve benzeri tartışmalar sanırım son günlerin en çok tartışılan konular arasında yer alıyor.
 
Bildiğim kadarıyla; 2011'de Fatma ŞAHİN'in Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı döneminde, TBMM'de iktidar ve muhalefet milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen, 2014'te yürürlüğe giren anlaşmadan çok sayıda Avrupa ülkesi desteğini çekti, çekeceklerini kamuoyu ile paylaşanlar da var. Türkiye'de ise iktidara yakın ya da yelpazenin sağında yer alan dindarların, mütedeyyin insanların içinde yer aldığı sivil kuruluşlar, basın yayın organları, düşünce ve kanaat erbabının çoğunluğu da sözleşmeden desteğin çekilmesi ve buna bağlı olarak çıkarılan 6284 sayılı kanunun kaldırılmasını talep ediyorlar.
 
Ancak, yine bazı sivil toplum kurumları, basın çevresi, düşünce ve kanaat önderleri sözleşmenin kaldırılmaması yönünde görüş beyan ediyorlar.
 
İktidara yakın duran çevreler bu sözleşme ve 6284 sayılı kanun ile ailenin zarar gördüğünü, evlenmelerinin azaldığını, boşanma oranında büyük artış olduğunu, nikahsız evliliklerin hızla yaygınlaştığını, kadının tek taraflı beyanı ile erkeğin evden uzaklaştırılmasının adaletsiz bir uygulama olduğunu iddia ediyorlar.
 
Ayrıca kadınlar için sığınma evleri açılırken evden uzaklaştırılan erkeklerin sokakta bırakılmasının vicdanları yaraladığını, onurlarını incittiğini söylüyorlar.
 
Ayrıca yine; ilgili sözleşme ve 6284 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarihten bu yana evliliklerin ve doğum oranının azalması, bunun yanında nikahsız birliktelik ve günübirlik kiralık ev uygulaması ile ülkemizin geleceğini ahlaksızlık ve nüfussuzluk anlamında büyük bir felaketin beklediğini iddia ediyorlar.
 
Evliliğin, aile kurmanın azalması, nikahsız birliktelik, boşanmaların artması, nüfusun azalması konusunda da kamuoyunu tatmin edici fikirlerine rastlayamadım.
 
Tartışmalar uzayıp giderken Cumhurbaşkanı ve hükümet kanadında olaya çözüm bulmak için istişarelerde devam ediyor. Geçen aylarda Ak Parti Genel Başkan yardımcılarından Numan KURTULMUŞ'un “Sözleşmeye nasıl destek vermiş isek öyle sözleşmeden çıkarız.” demesi önemliydi. Ayrıca eski bakanlardan Kayseri milletvekili Mustafa ELİTAŞ’ın ömür boyu nafaka uygulamasının adaletsiz olduğunu söylemesi önemliydi. Ak Parti grup başkanvekili Özlem ZENGİN’in genç evlilik mahpuslarına çözüm talebi de önemliydi.
 
Umarım milletin, inancına, kültürüne, milli ve manevi değerlerine aykırı İstanbul sözleşmesi ve benzeri sözleşmeler ile 6284 sayılı aileyi yıkan tüm hukuki düzenlemeler sivil toplum, din adamları ve kanaat önderlerinin de görüşleri alınarak yeniden gözden
geçirilir.
Bize yabancı, bizi biz olmaktan çıkaran tüm yasal düzenlemeler ortadan kaldırılır. Milletin sesine kulak vererek bizi biz kılacak yeni düzenlemeler yapılarak uygulamaya konur.
 
Bu konuda emek verecek tüm kurum kuruluş ve şahıslara bizde minnettar kalırız.
 
Hoşça kalın, sağlıklı kalın...