Her geçen dakika bundan ‘’Bundan daha kötü oynanmaz’’ diye düşünerek seyrettik. Denizli-Rize maçını Ç. Rizespor özellikle ilk yarı öyle bir futbol ortaya koyuyordu ki, zaman zaman…
Hiçbir haftanın maçı ile diğer haftanın oynanan maçları birbirine benzemiyor.
Altın kural basit… Kaliteli futbolcuları formda tutarak oyun disiplinine odaklayacak yetenekli bir hoca olacak ve rakibe uygun stratejiyle maç kazanılacak, ya da kaybedilecek.
Maça gelelim; Maalesef, insanı izlediğine pişman eden bir maç oynandı cumartesi günü Denizli Atatürk stadında. Resmen ‘’Kötü futbol böyle oynanır işte’’ii versiyonuydu bu maçtaki oyun.
Ç. Rizespor ile Denizlispor maçının geneline bakacak olursak bir hiç iyi değildik. Denizli iyi miydi? O da ilk yarı çok kötüydü. Ama oyunun ikinci yarısında ve son dakikalarda tüm varını yoğunu ortaya koydu. Kazanma adına ne gerekiyorsa yaptı. Sert futbolu tercih etti ve Rize’nin de kötü kötü oluşunu görünce zaten işi kolaylaşmış oldu.
Gerçeği söylemek gerekirse iki takımda maçı kazanacak kadar oynayamadı. Dediğim gibi, evinde oynamanın tüm avantajlarını ortaya koydu ve kazandı.
Ç. Rizespor’da sakatlar vardı. Bu bir dezavantaj görülebilir. Ancak mevcut kadronun içinden iyi bir 11 le oyuna başlaması gerekirdi. Kendisine göre demek ki en iyi 11 buydu. İsmail Kartal’ın…
Ç. Rizespor’un bu maçta savunması, oyunun büyük bir bölümünde başarılıydı. Orta sahada aksaklıklar yine devam etti.
Tabii ki Denizlispor da uzun zamandan beri kendi sahasında kazanamıyordu. Belli ki Mehmet Özdilek Ç. Rizespor’u devre arasında iyi analiz etmiş.
Sonuç olarak: Maçın ilk devresi Denizlispor adına kısır geçti. Ç. Rizespor ise bu devrede rakibine pozisyon vermedi. İkinci yarı biraz daha dikkatli ve üretken olabilseydi öne geçebilirdi. Oyunu buraya kadar getirip, maçın bitimine 4 dakika kala basit goller yiyerek mağlup olmamız canımızı sıktı. İnşallah gelecek haftalar iyi olur!...