Nedense her deprem ve sel felaketinden sonra çok duyduğumuz bir olay.
Yıkılan binanın müteahhidi tutuklandı. Dere yatağına ev yapılmış, belediye göz yummuş..
Bu gibi haberler bir yanlışımızı da ortaya koyuyor..
Denetimsizlik ve Suistimal...!
İmar kanununa ve deprem yönetmeliğine göre yapılan tüm binaların yapım aşamasında denetimleri yapılır. Kullanılan malzeme ve planın imar kanunlarının belirlediği şartlarda yapılması istenir ve devletin denetleme ekiplerince denetlenir.
Ya da denetlenmesi gerekir..
Varsa eksiklik yanlışlık giderilir ve sonunda ruhsat verilir. Kurallara uygun yapılmayan binalara ruhsat da oturma izni de verilmez.
Çürük raporu verilen binalar neden yıkılmaz da, mezar olmasına izin verilir.
Hal böyleyken insanlarımıza mezar olan depremde yıkılan binalara ve selde insanımıza mezar olan dere yataklarındaki binalara hangi aklı evvel ve vicdan yoksunu, Allah korkusu mahrumu görevliler ruhsat ve oturma izni verip de, insanlarımızın katili oluyorlar.
Orada sanki devletin ilgili bakanlığı ve belediyelerin denetim ciddiyetsizliği ortaya çıkmış bulunuyor mu?
Şunu unutmamak gerekiyor!..
Hiçbir kimsenin insanlarımıza oturacak bina yerine mezar yapma, hiçbir kimsenin de mezar yapan müteahhide üç kuruşluk dünya menfaati için göz yumma hakkı yoktur.
Bugünden itibaren bu konuya dikkat çekilmeli ve ihmali olan katil yardımcılığına acınmamalıdır diyor; Allah bu acıları bir daha yaşatmasın diyorum.