Ç. Rizespor ‘un hızla geri dönüşü; açıkçası dün akşam taraftarını mutlu bir şekilde evlerine gitmesini sağlamıştır.
Umudum halen zinde ve diri. Ama dün akşam Ç. Rizespor’un hücumdaki büyük zaafı, bunun yanında orta saha ve defans koordinasyonunun ciddi şekilde aksaması; ilk yarı da hiç de yakışmadı.
Haftalar sonra kendi saha ve seyircisi önünde mutlak surette kazanması gerekirken, ilk yarıda oynadığı oyuna tüm taraftarın itirazı var.
45 dakika sadece defans bloğunda top çevirip; zaman zaman uzun toplarla Kweuke’yi hareketlendirmek istediyse de çok da işe yaramadı. Çünkü Kweuke’yi belki bir iki futbolcu kontrol altına tuttu ama; o da yakın markajdan dolayı hiç verimli olamadı. Belki bu devrede Ç. Rizespor tekrar olası kaybetme endişesiyle faturanın çok ciddi olabileceğini dikkate alarak temkinli bir ilk yarı oynamayı tercih etmiş olabilir.
İkinci yarı iştahlı top oynayan ve kazanmak için varını yoğunu ortaya koyan bir Ç. Rizespor vardı sahada. Ancak 1-0 öne geçtikten sonra; her nedense o müzmin ve kronikleşmiş geri yaslanma hastalığı anında ve o andan itibaren nüksetti. Bu defa İstanbulspor ev sahibiymiş gibi yüklendi. Gerçi iyi ki de öyle olmuş. Çünkü Ç. Rizespor’a kontra oynama fırsatı vermiş oldu. Dolayısıyla kontra dan ardı ardına 2.ci ve 3.’cü golle geldi.
Şimdi ise önümüzde en az 10 bin taraftarıyla oynayan Eskişehir maçı vardır. Bu takım bu hafta deplasmanda Balıkesirspor’u yenmiştir. Çok zor ve tehlikeli bir maç bizleri bekliyor.
Temennim ve İnşallah bu maç iyi bir sonuçla geçilir. Ç. Rizespor hedeflediği süper lig yolunda önemli bir engeli de aşmış olur.