HEM YENİLDİK ; HEM’DE EZİLDİK!..

Orhan YAZICILAR

Akıllara durgun bir Cuma akşamı maçı izledik Rize Çaykur Didi stadında.. Bir takım düşünün; bir ya da iki futbolcu dışında, diğer tüm futbolcular anlaşmışçasına mağlup olmak için ellerinden gelen tüm çabayı ve gayreti gösterdiler.

Şaşırmamak mümkün değil. Bir tarafta Ahmet İlhan ve Eren Albayrak gibi üst düzey futbolcular pas hataları yapabilmek için adeta birbirleriyle yarıştılar. Sen mi daha çok pas hatası yapacaksın, yoksa ben mi? Gerçi Ahmet İlhan bu yönüyle rekora sahip olmuş durumda. Diğer tarafta ise Hikmet Karaman’ın 90 dakika boyunca iki elini çenesinin altına kilitlemesi ve oyuna uzaktan yakından hiç müdahale edememesi desek ya da etmemesi mi desek bilemiyorum. Ancak sanki bu maçın sonucu nasıl biterse bitsin düşüncesinde miydi? Şahsen benim aklım hiç almadı. Ancak ben de onun gibi maçtan sonra uyandım. Çünkü böylesine kötü, böylesine rezil bir oyun bugüne kadar ne gördüm ne de duydum.

Hikmet Hoca sıfırdan başlayacağız dedi maç sonrasında. Uyan da balığa gidelim. Üç haftadır bu takım mağlup oluyor Hikmet Hoca!.. Sen neyin peşindesin. Şimdiye kadar sesimizi çıkarmadık ama; kredinin de bir limiti vardır. Bak dün karşında ki takımın fiyatı Dolar bazında senin yarı fiyatına. Görüyor musun aldığı yabancı futbolcuları? Üstelik; bir ilçenin belediye takımı. Beni eleştiriyorlar diye başkalarının haber siteleriyle uğraşmana, zaman kaybetmene hiç gerek yok. Sen işini yap; basın da işini yapsın.

Sonuç olarak: Çok kötü üç hafta diyeceğim ama; değiştireyim çok kötü bir hafta geride kaldı. Önümüze ciddi anlamda bakmanın zamanı gelmiştir. Şimdi artık kim! Nasıl! Neler yapılabileceğinin hesaplarını çok iyi yaparak; hedefini belirlesin.

İş işten geçmediği sürece….

Orhan Yazıcılar