Devletin malı, kel ile körün yiyip, kösenin duasını ettiği yağma Hasan'ın böreği değildir.
Her Pazar günü köyüme gider, bahçemde çalışırım. Meyvalarımın bakımını yapar, kışa hazırlarım. Bu Pazarda öyle yaptım. Bir kaç saat bahçe işlerimin ardından arabamla Rize'ye dönerken; hafta sonu (Pazar) olmasına rağmen Devletin bir aracı (Plaksını şimdilik saklıyorum) keyfi olarak gezntiye çıkmış. O gün Devletin işine gitmediği belli. Çünkü şoförü yok, kendisi binmiş özel işleri için gezintiye, ya da ziyaretlere çıkmış.
Bugünlerde Devletin ve Hükümetin üst kademeleri her alanda tasarrufa gidilecek diyor. Ama dinleyen kim? Şimdilik bu kadar..
Gelelim bu işin Devlet kanadına, ya da Devlet boyutuna..
Devlet adamı öncelikle bilgili, becerikli ve şahsiyet sahibi bir kimse, devletin maddi ve manevi varlığını, milletin içerde ve dışarıda itibarını korumakta acze düşmeyecektir.
Devletin her kademesinde görevli, milleti temsil eden herkesin devlete, millete ait her şeyi korumak, ölçülü ve yerinde kullanmak, milletin hakkını hukukunu korumak en başta gelen görevidir.
Hayatın her safhasında israfı önlemek, tasarrufu yerleştirmek konusunda devleti, milleti yönetenlerin örnek olması gerekir. Lükse, gösterişe düşkün olur, devletin malını israf ederler, hor kullanırlar, başkalarına peşkeş çekerlerse o zaman kötü örnek olmuş olurlar. Milletin kalkınması, başka milletlere muhtaç olmaması, topyekûn yapılacak tasarrufa bağlıdır. Başka milletlere boyun eğme zilletine düşmemenin yolu budur.
Sıkıntı hep beraber çekilirse, kemerler hep beraber sıkılırsa sonuç alınır. Baştakiler bol bol, çeşit çeşit iken, halktan kemer sıkması istenirse inandırıcı olmaz.
Fatih’in hocası Molla güreni, padişahın yemek yediği bir sırada yanına girmiş ve elbisesinin ihtişamı ile yemek takımlarının som altından olduğunu görünce kızmış:
-“Elbisen haram, yemeklerin haram! Haramdan kaçın!” demiştir.
Hocası Molla Gürani’nin bu uyarısından sonra genç padişah, kıyafetini ve sofra takımlarını sadeleştirmiştir.
İsraf bir ülkenin batmasına sebep olabilir. Unutmayalım.
Sağlıcakla kalın.