Eğer bir takım ligin başından beri kötü alışkanlığını hala sürdürüyorsa; ya da buna ısrar ediyor ise; bunu üzerinden atması ve ondan kurtulması çok mümkün görünmez. O git gide kronikleşir ve içinden çıkılmaz bir hale dönüşür.
O da şu: Ç. Rizespor her nedense maçın kaçıncı dakikası olursa olsun; golünü atınca sanki burada maç bitmiştir mantığıyla hareketle oyundan kopup, şöyle bir arkaya yaslanalım deyip; maçın sonunu beklemeye koyuluyor. Oyunu rölantiye alıyor. Rakibini üzerine çekip daha çok gol pozisyonlarına girmesini sağlıyor ve de daha çok karambol olmasına zemin hazırlıyor.
İşte dün oynanan Eskişehir maçı da bunun çok net örneği gösterilebilir. Allah’tan golü geç kaydettik de; zaman bizden yana oldu be beraberlikle bitti. Tabii ki karambolden de golü yedik. Eğer süre biraz daha uzun olsaydı, bu arkaya yaslanmanın bedeli çok daha ağır olacaktı.
Oyuna gelince: Eskişehirspor çok zor şartlar altında bu maça çıktı. Bu da rakip takımlar için oldukça bir maç olur. Çünkü tribünleri dolduran on bine yakın taraftarın gücünü arkasında alarak maça başladı. Ancak yine de futbolcuların kafaları karışıktı. Bunu fırsat bilen Ç. Rizespor oyunu kontrol altına almayı başardı. Ofansif futbol ve daha kalabalık topa yüklenmeyi tercih etti. Rakibe boş alan bırakmamak için iyi mücadele etti.
Bu maçta görüldü ki; lig de diğer oynadığımız maçlardan farklı olarak, her bir futbolcu canla başla mücadele etti. Herkes görevini en iyi şekilde yerine getirme gayreti içinde oldu. Bu da en azından puan almamızı sağladı.
Demek ki; Ç. Rizespor iyi yolda. Hem kazanma azmi, hem mücadele, hem de takım içinde birlik beraberliğin net bir şekilde görülmesi; ileriki haftalar için umut verici.
Sonuç olarak: Ç. Rizespor rakiplerini hiçbir zaman hafife almadan ve şu arkaya yaslanma alışkanlığından da vaz geçerse, sonuç inşallah iyi olacaktır.