Galatasaray maç öncesinde Ç. Rizespor’la arasındaki sadece 2 puan fark olan rakibi karşısında 3 dakika içerisinde bulduğu iki gol, tek kelime ile izah edilebilir tamamen ‘’ŞANS’’…
Bu kadar eziyet çekerek bir maç izlemedim. İnanın dün akşam ki Galatasaray’ı sanki bana öyle geldi ki; bizim dışımızda bu haliyle herkes yenebilirdi. Çünkü İsmail Kartal, takımın en yetenekli oyuncusu Samudio’yu neden oynatmadığını da konuk takımın yetersiz hücumlarını görünce açıkçası merak ettik.
Oyuna gelince; Ç. Rizespor’un stoperi Talbi daha oyunun 15. Dakikasında forvet gibi etkili bir kafa vuruşuyla, adeta göstere göstere kendi kalesine golü kaydetti. Bunun kesinlikle art niyetli olduğunu düşünerek söylemiyorum. Ama rakip forvetin böylesine gol atması da çok zor görünüyordu. Ama bizim Talbi zoru başardı.
Golün üzerinden daha henüz üç dakika geçmişti ki, bu defa Melnjak dirseğiyle topu kesince penaltı olarak değerlendirilmesi sonucu bir anda 2-0 yenik duruma düştük. Bu skor Ç. Rizespor’u tamamen Demolarize etti. Maçın sonuna kadar belki zaman zaman iyi işler de yaptı ama, kısa sürede gelen o iki golün etkisiyle etkisiz kaldı.
İkinci yarıda Ç.Rizespor iyi organize oldu. Bayağı da direndi ise de gol yollarında çok başarısız kaldı. Muslerayı geçmek mümkün olmadı.
Sonuç olarak Galatasaray’a süper ligde ki sıkıntılı süreci aşma adına önemli bir galibiyete imza atmış oldu. Tabii ki bir de şu var… Geçen sezon Rize’de oynanan Rizespor-Galatasaray maçında hakem bariz hatalar yapıp, Ç. Rizespor’un yenilgisine ciddi şekilde sebep olmuştu.. Maçtan sonra hakemlere kızıp; ‘’Silahım yanımda olsa hakemi vururdum’’ diyen başkan Hasan Kartal; umarım dün akşamki maçta oyuncularının hata yaptıklarına kanaat getirmez…
Hasan başkana önerim.. Ç. Rizespor’da ne yapıp edip, ligin ilk yarısını bir şekilde idare etmeli ve mutlaka ara transferde bir santrfor bulmalı. Vedat Muriq gibi çok önemli bir Santrforu kaybediyorsun, ya da peş keş çekiyorsun, yerine 4’te birini bile koyamıyorsun…