Rize Karadeniz’in doğusunda çıkar karşımıza.Daha en başta gülümsetir yüzümüzü.Eşsiz doğası,tertemiz havası ve sıra dışı yapılarıyla hayran bırakır kendine.Doğanın bin bir rengini,sıcak kanlı insanları,damaklardan hiç silinmeyen yemekleri ve insanın kanını kaynatan müziği barındırır içinde.Hatta bazen yükselen dağlarıyla,misafirleri hayran bırakan yaylalarıyla cennetten bir köşeyi andırır Rize.
Rize’nin havası,sert ve zor doğa koşulları Rize insanının ruhuna da yansımıştır.Sert ve çetin doğa koşullarında kıvrak zekalarıyla başarılara imza atan Rize halkı gittiği her yere başarısını götürmüş ve gittikleri yerlere bir daha silinmemek üzere Rize kültürünü kazımıştır.Gittikleri her yerde lider özelliğiyle ön plana çıkan Rizeliler bir çok kurum ve kuruluşta söz sahibi olmayı da bilmiştir.Öyle ki Türkiye’deki bir çok başarıda imzası vardır Rizelilerin.Ancak aynı Rizeliler doğup büyüdükleri Rize’yi pek hatırlamamış hep ihmal etmişlerdir.Dağların arasına sıkışıp kalan Rize’yi içinde bulunduğu kısır döngüden kurtarmak yerine fırsatını bulan kendini kurtarmıştır Rize’den.
Rize’ye Rizeliler de sahip çıkmayınca eşsiz bir güzelliğe sahip olan Rize gelişime kapanmış,turizmi körelmiş,çayı bitme noktasına gelmiş,eğitimde geride kalmış ve tüm güzelliğine inat yaşanması zor bir şehir haline gelmiştir.Sıcaklığıyla içinizi ısıtan Rize insanı dar kalıplara sığdırılmış ve bu şehirde hiçbir gelişme gayesi olmadan yaşamaya muhtaç bırakılmıştır
Rüyalarda görülecek bir güzelliği yaşamak isteyenlerin uğrak noktası olması gereken Rize ne yazık ki terk edilmesi gereken bir şehre dönüşmüştür.Yatırım yapılmayıp,temel geçim kaynağı çayda değerini kaybedince Rize de göç vermeye başlamış ve nüfus giderek azalmıştır.
Rize’den umudu kesen Rizeliler başka diyarlara göç ederken öğretmenler,doktorlar ve memurlar da tayinlerini başka umut şehirlere istemiştir.Ve böylece tüm hayallerin su gibi akıp gittiği Rize hayal kırıklıklarının başkenti haline gelmiştir
Ancak son 10 yılda değişen konjonktür sayesinde Rize hayal kırıklıklarının başkenti olmaktan kurtulup umut diyarı olmak için çabalıyor.Herkes şimdi kolları sıvamış yıllar boyu unutulan Karadeniz’in incisi Rize’yi hak ettiği konuma getirmek için var gücüyle çalışıyor.
Rize’yi marka bir şehir yapmak ,sahip olduğu görkemli coğrafyasıyla Rize’yi yurt içi ve yurt dışı turizminin önemli merkezi haline getirmek için çalışmalar yapılıyor.Öyleki yapılan çalışmalar sayesinde Rize turizm sahasında artık bende varım diyor.Günümüzde akarsu,yayla ve dağ turizminin merkezi haline gelen Rize’de kış turizmi,heliski,safari,rafting gibi bir çok faaliyet yapılıyor.Turizm de tamamen ilerleme felsefesine sahip Rize yakın bir gelecekte bir numaralı turizm merkezi olmayı amaçlıyor
Turizmi geliştirmeyi hedefleyen Rize tarihi yapılarını da yeniden canlandırmanın uğraşı içinde.Bütün bunların yanında yapılan yol çalışmaları,açılan iş yerleri,yapılacak olan spor tesisleriyle ve kurulacak olan organize sanayisiyle Rize tam bir yaşam şehri haline getirilmeye çalışılıyor.Bu çalışmalardan Rize Üniversitesi’de payına düşeni alıyor.Köklü ve tarihi bir üniversite için atılan ilk adımların ardından Rize üniversitesi hızla büyüyor ve isminden söz ettiren bir üniversite haline geliyor
Bu hummalı çalışmaların yanında Rizeli girişimciler Rize’nin hayat kaynağı çayı da unutmuyor.Çayın bir dünya markası haline gelmesi için çalıştaylar yapılıyor,dünya çapında organizasyonlar düzenleniyor.Ve çay bir dünya markası olma yolunda ilerliyor.
Biraz geç de olsa Rizeli iş adamları ve Rizeli siyasetçiler artık belirli platformlarda bir araya gelip Rize’yi masaya yatırıyor ve Rize’ye hak ettiği değeri kazandırmak için çabalıyor.Kısaca Rizeliler doğup büyüdükleri Karadeniz’in fırtınasına ,dağlarına,azgın derelerine,bu güzel memleketin havasına ve hatırasına artık sahip çıkıyor
NEŞE YELKEN