Güçsüz, bağırır ve söylenir.
Güçlü, aldırmaz ve bildiğini yapar.
Rakipsizin koltuğunun altına karpuz sığarken, güçlü rakipleri olanların omuzları buluşmaya çalışır.
Bir memleketin medeniyetinin güçlendiği; güçlünün güçsüze gösterdiği hoşgörü ile ölçülür.
Maharetten yoksun insanlar, hep eleştirir fakat çözüm yolunu bilmediği için söyleyemez.
Elinden birşey gelmeyenler, daima iftira ederler.
Gelecek planları olmayanlara dikkat ediniz, hakareti ve aşağılamayı iyi becerirler.
Seçimler yaklaşıyor.
Adaylar göğüslerini bir karış öne uzatmış veziyette.
Onlara göre herkes yanlış yapmakta. En doğrularını da kendilerinin yapacağını iddia etmektedirler. İktidar veya muhalefet, herkes öncekinden iyi olacağını zannetmekte. Büyümek için birisinin küçülmesi gerek onlara göre.
“O partiye oy verenler akılsız.” “Bizim parteye oy vermeyenler, vatan haini.” “Onların tamamı hırsız.” “Bizim partiye çalışmayanlar satılmış.”... Ve daha neler neler...
Hele bu ithamları yapanların bazıları var ki; önceki zamanlardaki karneleri de var ve kapkara.
Erdem, dürüstlük ve vatanbeverlik aslında anlatılmaz, yaşanır. Kendi reklamlarını yapanlar genelde yanılırlar. Dürüstlerin reklamını zaten başkaları yapar.
Bu seferki seçimde bir değişiklik olsun isteriz: ırk ve din temelli siyaset olmasın. Maharetler ve projeler ön plana çıksın. Hakaret alçaklıktır, kimse hakaret etmesin. Yalansız bir seçim olsun. Çok şey mi istemiş oluruz?
Din eksenli partiler(aslında din eksenli parti olmamalı) eleştirilirken din eleştirilmesin.
Irk eksenli partiler (aslında ırk eksenli parti olmamalı) eleştirilirken ırk eleştirilmesin.
İsteriz ki; bir parti eleştirilirken, o partiye oy verenlerin zekası eleştirilmesin, alay edilmesin ve katiyyen hafife alınmasın.Herkes bildiği doğruları söylesin ve insanlar ikna edilsin.
Kimse ötekileştirilmesin.“Bizden olsun, çamurdan olsun” ilkelliği ilke haline gelmesin.
Doğruyu söyleyen kim olursa olsun, ayıplanmasın.
Kibarlık ve nezaket özellik olsun.
Kabalık ve hakaret bataklığı kurusun.
Halkın tercihi hafife alınmasın.
Halk, yanlış tercih yapmaya itilmesin.
Dikkat ediniz, adaylar hata yaptıkça seçmen de hata yapacaktır.
Kişiler değil, ideolojiler yarışsın.
İmanlar değil, meziyetler yarışsın.
Hülasa-yı kelam; bu seçimde güzel şeyler duymak istiyoruz. Nezaketli bir yarış izlemek bizim de hakkımız. Kimsenin egolarını tatmin etmek gibi bir hedefimiz yok bizim. Güzel hizmetler bekliyoruz. Güzel idare edilmek istiyoruz. Herkes eteğindeki becerilerini sergilesin artık. Birbirlerini karalayıp da, kapkara siyasetçileri bize ikram etmeye hiçbir siyasetçinin hakkı yok.
Demokrasi kazansın istiyoruz. Bu seçimi ‘insanlık’ kazansın. Menfaat değil, hizmet eksenli insanlar bir adım öne çıkınız. Diğerlerini seçmeyeceğiz bilesiniz!