ÇANI BEŞ KERE ÇALIN!
“Çok eski yıllarda krallıkla idare edilen bir ülke varmış. Ama; bu ülkede, hukuk ve hakimler de varmış.
Törelere göre, bir vatandaş öldüğünde, şehir merkezindeki dev çan bir defa çalınırmış.
Uzun uzun da yankılanırmış...
Eşraftan birisi ölürse çan iki defa, büyük bir devlet adamı ölürse üç defa çalınırmış.
Ya kral?
O öldüğünde, çan dört defa çalınırmış.
Gel zaman git zaman... Şehirde bir olay olur, iş mahkemeye intikal eder.
Davanın sanığı olarak mahkeme huzuruna çıkarılan kişinin masumiyetini ise bütün vatandaşlar bilmektedir. Bir formalite olarak görülmesi ve beraat beklenen davadan sürpriz bir karar çıkar. Sanık büyük bir para cezasına mahkûm olmuştur.
Hakim sorar: Bir diyeceğin var mı?
Sanığın cevabı: Hayır!..
Mahkeme biter. Dinleyiciler dağılır. Kafalarda bir kaygı!..
Kısa bir süre sonra dev çanın sesi duyulur.
Acaba kim öldü?
Çan bir defa daha çalar. Eşraftan biri öldü.
Şehir çan sesi ile bir defa daha inler. Hımmmmm... Büyük bir devlet adamı, acaba kim?
Soruya cevap alınmadan çan bir defa daha çalar, yeri, göğü inletir.
Herkeste bir feryat: Eyvah!.. Kralımız öldü!..
Ancak, törede görülüp işitilmemiş bir şekilde çan, beş ve altıncı defa da çalınır, yer gök inler ve sesler kesilir.
Herkes bunun ne anlama geldiğini öğrenmek için çan görevlisine koşar. Bir de bakarlar ki çanı, haksız yere mahkûm edilen adam çalmaktadır.
Sorarlar: Ne demek beş ve altı defa çan çalmak? Kraldan daha büyük birisi mi öldü?
Cevap şaşırtıcı olduğu kadar anlamlıdır da;
Evet! Adalet öldü!..”
Güneysu Gürgen Köyünde Alicik HES ile ilgili bir karar verildi. Daha önce bilir kişi ve mahkemenin, geri dönüşü imkansız zararlar oluşturabileceği gerekçesiyle iptal ettiği HES ile ilgili bu sefer tam tersi bir karar çıktı ve şirket herkesin gözünün içine baka baka işi bitirdi.
Oysa bu inşaatın hukuksuz yapıldığını, Gürgen Köyüne çok büyük bir mağduriyet yaşattığını ve ileride geri dönüşü imkansız zararlar verebileceğini halk biliyor, muhtarlar biliyor, siyaset biliyor, şirket biliyor, yandaşları biliyor, resmi kurumlar biliyor, bilir kişi biliyor, mahkeme biliyor; her şeyden önemlisi de Allah biliyor.
Şimdi çanı kaç kere çalarsanız çalın!