Her gün yeni bir gün… Her yıl yeni bir yıl!
Yeni bir güne nasıl başlanırsa (tecrübeyle sabit) o gün öyle biter.
Neşeli ve huzurla girilen bir sabahın akabinde huzurlu bir gün ve mutlu bir akşam saklıdır.
Keza huzursuz sabahın akabinde de huzursuz bir akşam yatar.
Yeni yıl da yeni bir gün gibidir… Yeni yıla nasıl başlanırsa o yıl da öyle biter.
Yeni bir yılının nasıl olacağını merak edenler, yeni yıla nasıl girdiğine bakmalıdır!
***
Bir tarafta; geçen bir yılda yaşadığı güzelliklerin gelecek yılda da devam etmesi düşüncesiyle kul olma şuuruyla Allah’a şükrederek…
Ve yapılan hata ve günahların gelecek yılda tekrarlanmaması kararlılığıyla tövbe ederek yeni yıla girenler!..
Diğer tarafta; elem ve kederden başını kaldıramamasına, belki sahip olduğu nice nimetlere (şükretmek bir yana) kanaat dahi edemeyip hep şikâyetçi olmasına rağmen; eski yılın bitimini coşkuyla kutlayarak, neşeyle, içkiyle, kumarla yeni yıla girenler!..
Hem geçmiş yılın elemli ve kederli bir yıl olduğundan şikâyetçi olacaksın hem de coşkuyla, neşeyle yeni yıl kutlamalarına katılacaksın!
Sanki çektikleri acı ve sıkıntılardan mutsuz olanlar, yaşadıkları mutsuzluktan zevk alıyorlar da, gelecek yılda da aynı zevki tatmak için sevinç gösterileri yapıyorlar!
Yıl boyu mutsuzluk ve huzursuzluk şarkısı mırıldananların yılın son gününde sevinç gösterileriyle, kahkahalarla, coşkuyla yeni yıl kutlama şenliklerine katılmaları ne hüzün verici bir âdet!
***
Ne yazık haram söz ve fiillerle gaflet içinde yeni yıla girenlere!
Ne mutlu harama bulaşmadan ibadetle, dua ile yeni yıla girenlere!
“Başınıza gelen herhangi bir musibet kendi ellerinizle kazandıklarınız (günah ve kötülükler) yüzündendir. ” (Şura 30)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
01 Ocak 2017 / 03 Rebîu’l-Ahir 1438