Yeni… Yenilenmek… Yenilemek… Yeni doğmak… Yeniden doğmak…
Yeni dönemde, Yeni Türkiye’de yeni bir adım atmak, yeni şeyler söylemek gerek!
Yenilik güzeldir… İnsanoğlu yenilikten hoşlanır…
Zaman ve zemine göre yapılacak yeni değişikler insanoğlunun gözdesidir…
Konfeksiyonda yeni sezon, yeni sezonda yeni modeller, yenilikler…
Eskiyen binaların, kullanılmış eski eşyaların yenilenmesi; günümüz insanının tutkusu…
Büyük firmalar ve müesseseler bu yenilik tutkusunun etkisiyle yıllardır kullandıkları logolarını, tabelalarını değiştirirler, mağazalar vitrinlerini sık sık yeniden düzenlerler.
Yenilik yapmak, eskiyi çöpe atmak değildir… Her değişiklik, eski kullanılamaz olduğu, işe yaramaz olduğu için yapılmaz.
Futbolda bile müsabakada bazen başarılı oyuncular yorulunca, dinlendirilmek için değiştirilir!
Başarılı TV sunucularının zamanla değiştirilmesi; spikerlerin yetersiz oldukları için değil, seyircilerin yeni yüzler, yeni sesler dinleme ihtiyacından kaynaklanır.
***
Başkanlık sistemi de bir yenilik tutkusudur!..
Milletimizin “Başkanlık Sistemine EVET” demesi, birazda bu yenilik tutkusunun bir neticesidir.
Başkanlık sistemi tamam…
Sıra; AK Parti’de yapılacak yenilikte, vitrin değişikliğinde.
AK Partili seçmen 7 Haziran’da bu mesajı verdi, lakin dinlenilmedi, anlaşılmadı… 1 Kasım seçimleri yanlış yorumlandı… 1 Kasım’da yapılan hata 16 Nisan’da yapılmamalı.
Nerede hata yapıldı?...
Teşvik kesesinin ağzı sonuna kadar açılmıştı… Teşviklere yazık oldu!.. Teşvikler Hayırcılara enerji oldu…
Yapılan bunca güzel yatırımlar, yeni havaalanları, hızlı trenler, metrolar, yeni köprüler, otoyollar, duble yollar, yeni büyükşehir hastaneleri, yeni hastaneler, esnafa verilen teşvikler, faizsiz dağıtılan krediler, borçların ertelenmeleri, kdv ve vergi indirimleri, yeni işçi istihdamları EVET’e yansımamıştır! Neden?
Bu demektir ki, maddi teşvikler vatandaşı artık tatmin etmiyor!..
Vatandaş maddeye doymuş, onlar başka şey bekliyor... O da; sevgi ve alaka!
Kırılan gönülleri madde tamir etmiyor... Fark edilmeyen ve görülmeyen incelik!
***
Pansuman değil, ameliyata ihtiyaç var!..
Devlet ve hükümet, “Nerede hata yaptık?” sualine ciddi cevap bulmalı, derin araştırmalar yapmalıdır.
AK Parti, şimdiye kadar kendine rey veren seçmenin partisini niçin terk ettiğini iyi ve doğru tahlil etmeli!
Milletvekilleri ve teşkilatlar, belediye başkanları, meclis üyeleri milleti değil, genelde kendilerini düşündüler ve yakınlarını kucakladılar. Millete sırt çevirdiler…
15 Yıldır iktidarı destekleyen, gönül erlerinin gönülleri rencide edildi… Teşkilat birimlerinde vitrinde olan yüzler, seçmeni partiden uzaklaştırmıştır.
Partilerinden uzaklaşan seçmenleri menfaatçi olarak suçlamak, ihanet etmekle itham etmek; gerçeği görmemektir, sebep olanların kendi kusurlarını örtme taktiğidir.
Partiden uzaklaşan seçmenlere kızmak yerine, bugüne kadar partilerine gönül veren, partilerinin iktidar olması ve iktidarda kalması için imkânlarını seferber eden bu gönül erlerini partiden uzaklaştıranlardan hesap sorulmalıdır.
Seçmenin gemisini terk ediş sebepleri doğru araştırılıp, müsebbiplerinden hesabı sorulmazsa, pansumanla iş geçiştirilmeye çalışılırsa, kimse kendini kandırmasın, 7 Haziran ve 6 Nisan’da gösterilen sarı kartın açık mesajı; müteakip seçimde kırmız karttır!
***
Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti İl Başkanlarına yaptığı konuşmada bütün teşkilatlara seslenerek,“bölgedeki durumu tahlil eden ayrıntılı raporu en kısa zamanda genel merkeze iletmelerini” istiyor… Enteresan bir talep!..
Peki, başarılı olmayan, başarısızlığın müsebbibi bir il teşkilatı “İşte bizim başarısızlığımızın sebepleri!” diye bir rapor sunması mümkün olabilir mi?
***
Yenilik Başkanlık kadrosunda da olmalı!..
Nice Tayyip Erdoğan dostlarının müşterek tespit ve kanaati olduğu gibi bu fakirin de tespit ve kanaati:
“Tayyip Beyin etrafında öyle bir çember oluşmuş/oluşturulmuş ki, Tayyip Beyin dostlarıyla buluşmasını, dostlarının ona ulaşmasını engelliyorlar!.. Parti ve hükümet aleyhinde olan ciddi raporların kendine ulaşmasına mani oluyorlar.”
Tayyip Bey, kendisiyle gerçek dostları arasında set olan, dostlarının kendine ulaşmasını, kendinin dostlarıyla buluşmasını engelleyen, set oluşturan danışmanlarını, yardımcılarını ve basın ekibini öncelikle değiştirmelidir!
“Ne kazandığın başarılarda takılı kal ne de hatalarında ısrar et. Bunların yerine tekrar başla; şimdinin her değerli anında yeniden başla...” (Muhammed İkbal)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
22 Nisan 2017 / 25 Receb 1438