Külliye sizin olsun meydanlar bize yeter!..
***
Devlet sarayında resepsiyon; Resmi bayram kutlamalarının mütemmim cüzü haline gelmiştir.
Gündüzleri yapılan resmi törenlerin akabinde akşamları Devlet Sarayında kutlamalara devam edilir.
Kabul mekânı: Eskiden Çankaya, şimdilerde Külliye…
Ev sahibi: Devlet Başkanı, Cumhurbaşkanı…
Davet edilen özel misafirler: Siyasetten, bürokrasiden, spor, iş ve sanat dünyasından, hemen hemen her sahadan ünlüler… Davetliler arasında şehit yakınları, gaziler ve gazi yakınları, farklı faaliyetleriyle başarılara imza atan ve kendilerinden bahsettiren bazı vatandaşlar olsa da resepsiyonda öne çıkan isimlerin ünlüler olduğu görülüyor… Devlet resepsiyonu adeta ünlülerin geçit töreni!
***
Ünlüler saraya, ünsüzler meydanlara!..
Bayram kutlamalarına bakıldığında adeta resmi bayramlar; askerî, siyasî ve bürokrasî devlet erkânıyla ünlülerin bayramı, dinî bayramlar (Kurban ve Ramazan Bayramı) ise topyekûn halkın bayramı gibi bir görüntü veriyor.
***
Bu, sınıf ayarımı değildir!.. Sakın kimse buna sınıf ayırımı demesin!..
Bu, ünlü ünsüz ayırımıdır.
Bu, resmi bayram ile dinî bayram farkıdır!
Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?
Hiç ünlülerle ünsüzler bir olur mu?
Hiç köylülerle şehirliler, işçilerle patronlar bir olur mu?
***
Bizde herkes eşittir!.. Nerede mi?
Camide namaz kılarken, vergi verirken ve de sandıkta rey verirken!
Külliye sizin olsun meydanlar bize yeter!..
***
“Anladım ki insanlar: Susanı korkak, görmezden geleni aptal, affetmeyi bileni çantada keklik sanıyorlar. Oysa ki; biz istediğimiz kadar hayatımızdalar. Göz yumduğumuz kadar dürüstler ve sustuğumuz kadar insanlar..!” (Şems-i Tebrizi)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
30 Ekim 2017 / 10 Safer1439