Son günlerde gündemi meşgul eden köylerdeki sokak lambalarının kesilmesi (söndürülmesi); Aydınlatma Yönetmeliği hükümlerinin uygulanması olarak yansıtılıyor…
Elektrik dağıtım şirketleri uygulamanın yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu ifade ederken, bizler de, “bazı bölge ve illerde, yönetmeliğin TEDAŞ denetim elemanları ve dağıtım şirketlerince yanlış yorumlandığını, haliyle uygulamanın da haksız, gayri adil ve gayri hukuki olduğunu” iddia ediyoruz!
Mezkûr yönetmelikteki mevzu ile alakalı terimler incelenirse iddiamızın gerekçelerini daha iyi anlaşılacaktır.
Çoruh Aksa Dağıtım şirketinin köylerde “Sokak lambalarının sökülme” uygulamasına mesnet gösterilen mezkûr Aydınlatma Yönetmeliğinde uygulamayı haklı gösterecek hiç bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu itibarla, “sokak lambaları söndürme” uygulaması; hukuki ve adil değildir…
Bu uygulamayla aynı zamanda anayasal suç işlenmektedir.
Mevcut takılı sokak lambaları “kazanılmış” bir haktır!..
Yönetmelik 27.07.2013 tarihinde yayınlanmıştır. Bu tarihten önce takılmış olan sokak lambaları “kazanılmış” bir haktır!
Mevcut sokak lambalarının sökülmesi, “Kazanılmış Hakların Korunması” ilkesi gereği mümkün değildir!
Zira "Hukuk güvenliği" ve "adalet" ilkeleri gereği kanunlar ve hukukî sair düzenlemeler; malum olduğu üzere yürürlüğe girdikleri andan itibaren veya öngörülen ileri bir tarihte uygulanırlar, geriye yürümezler ve önceki hukuki düzenlemeler döneminde elde edilmiş haklara müdahale etmezler!
Can ve mal güvenliğini ihlal edilmektedir!..
Zamanlaması itibariyle uygulama can ve mal güvenliğini ihlal etmektedir.
Fındığın hasat mevsiminde, Karadeniz Bölgesinde fındığın harmanda olduğu ve ülke genelinde terör olaylarının arttığı bir zamanda böyle bir uygulama can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaktadır.
Anayasanın eşitlik ve adalet ilkeleri ihlal edilmektedir!..
Uygulama, Anayasanın eşitlik ve adalet ilkeleriyle de bağdaşmamaktadır.
Sokak lambalarının söndürülme uygulaması, şirketin sorumlu olduğu bölgenin bütün illerinde, bir ilin bütün ilçelerinde, bir ilçenin bütün köylerinde, bir köyün tamamında yapılmamaktadır. Uygulamanın mesnedi yönetmelik ise, uygulama herkese eşit şekilde olmalıdır.
Bu yönüyle de uygulama Anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır. (Anayasa Madde 10: Kanun önünde Eşitlik; Herkes (…) ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.)
Vatandaşın zararını idare tazminle mükelleftir!..
Sokak lambalarının kesilmesi neticesinde zarara uğrayan vatandaş, idareden bu zararını karşılanmasını talep hakkına sahiptir. (Anayasa Madde 125: İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.)
***
Aydınlatma yönetmeliğin hükümlerini “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı yürütür” deniliyor…
Dağıtım şirketlerinin denetimini TEDAŞ yapıyor…
“Türkiye genelinde, özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgelerindeki köylerde acaba Karadeniz Bölgesindeki gibi sokak lambaları sökülüyor mu veya o köy muhtarları lambaların sökülmesine müsaade ediyorlar mı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve TEDAŞ, bu bölgelerde acaba gerektiği gibi denetim yapıyor mu” diye sormuyorum!..
Herhalde bu bölgelerin milletvekilleri ve il genel meclisi üyeleri bu soruları yetkililere soruyorlardır!
Muhtemelen seçim zamanı köylere çıktıklarında da vatandaşı tatmin edecek cevap vereceklerdir!
Artık Aksa’nın uygulamalarıyla alakalı siyasetçilere sual sormaya ihtiyaç duymuyorum, Aksa’nın uygulamalarını ve siyasetçilerin bu mevzuda ne yapacaklarını da merak etmiyorum!
Esasında siyasetçilerin ve idarecilerin bu meseleye çözüm bulacaklarına da artık inanmıyorum!
Bunun yanında, mağdur bazı köylülerin “Sokak lambalarına gücü yetmeyen siyasetçiler bu köye giremez!” nevinden afiş hazırlığında oldukları söyleniyor… Siyasetçilerin bunları yine de not etmelerinin faydalı olacağını düşünüyorum!
***
Yönetmelikte mevzu ile alakalı bazı tanımlar:
“MADDE 4 – Bu Yönetmelikte geçen; Sokak: Bir veya iki tarafına binaların sıralandığı, yayaların ve/veya araçların geçmesi için ayrılan, başı ve sonu belirli bir yolu, Çıkmaz sokak: Girişi ve çıkışı aynı olan sokağı, Yerleşim yeri: İl, ilçe, kasaba, köy, mezra veya bunların bağlısı gibi, sürekli veya geçici olarak ikamet edilen, kamunun genel kullanımına açık yol, su, elektrik, ulaşım, (…) aydınlatma gibi hizmetlerden istifade edilen yerler ile bu yerlerin etrafında belirli mesafelerdeki bölgeyi, ifade eder.
MADDE 5 – Genel aydınlatma yükümlülüğü; Dağıtım şirketi; dağıtım bölgesindeki yerleşim yerlerinde bulunan (…)kamunun genel kullanımına yönelik bulvar, cadde, sokak, alt-üst geçit, köprü, meydan, kavşak, yürüyüş yolu ve yaya geçidi aydınlatmasından ve bunlara ait gerekli aydınlatma ve ölçüm sistemlerinin tesis edilmesi ve işletilmesinden sorumludur. Bu sorumluluk, imar planlarında bulvar, cadde veya çıkmaz sokaklar dahil, sokak olarak belirlenen meskun yerlerin tamamını kapsar.
MADDE 13 – TEDAŞ tarafından; (…) aydınlatılan bölgenin 6446 sayılı Kanunda belirtilen genel aydınlatma bölgelerine dâhil olup olmadığına ilişkin dağıtım şirketleri nezdinde gerekli inceleme ve denetimler yapılır.
MADDE 22 – Kesinti yapılabilecek haller; Aşağıdaki haller dışında kamunun genel kullanımına yönelik bulvar, cadde, sokak, alt-üst geçit, köprü, meydan ve yaya geçidi gibi yerlerin aydınlatılması kesintisiz sürdürülür: (…)
MADDE 23- TEDAŞ,(…) vatandaş ihbar, şikâyet ve önerilerinin iletilmesine olanak sağlayan bir düzenleme yapar. Söz konusu internet sitesine ulaşan ihbar, şikâyet ve öneriler öncelikle dağıtım şirketlerince sonuçlandırılır. Sonuçlandırılamayan başvuruların gerekçeleri ile birlikte eş zamanlı olarak EPDK ve Bakanlığa iletilmesini sağlayacak bir bilişim altyapısı tesis eder… TEDAŞ söz konusu ihbar, şikâyet ve önerileri yapacağı inceleme ve denetimlerde göz önünde bulundurur.”
***
Bir hakkın teslimi!..
Bir idare, hatalı bir uygulama yapabilir… Siz, o hatalı uygulamaların muhatabı olarak, durumu yetkili ve ilgililere bildirmezseniz, o hatalı uygulama nasıl düzeltilebilir ki?
Çoruh Aksa Dağıtım şirketinin sokak lambaları ile alakalı haksız uygulamasını, köşe yazılarımda olsun, sosyal medya üzerinden paylaşımlarla internet haber sitelerinde ve yazılı basında gündeme taşımanın yanında, aynı anda BİMER’e (Başbakanlık iletişim merkezi’ne) de şikâyet olarak iletmiştim.
BİMER tarafından anında “TEDAŞ Dağıtım Şirketleri Aydınlatma Şikâyetleri Takip Birimi”ne gönderilen ilgili yazım üzerine mes’elenin detaylı şekilde incelenmekte olduğu görmek, bir nebze sevindirici ve teselli edicidir.
BİMER ve TEDAŞ yetkililerini tebrik ve takdir etmemek haksızlık olur.
"İnsanlar, bir zâlimi görür, ona engel olmazlarsa, bundan dolayı hemen hepsi cezalanır." (Tirmizî, 8/423)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
27 Ağustos 2015 / 12 Zilkâde 1436