Trafikte mal ve can kaybına sebep olan, yanlış yapan (kurallara uymayan) sürücüye (hukuk dairesinde) haddi bildirilir…
Depremde mal ve can kaybına sebep olan, yanlış yapan müteahhide ve mühendise (hukuk dairesinde) haddi bildirilir…
***
Trafikte ve depremde hatalı olanlara bedel ödettirilirken, maalesef bugüne kadar vuku bulan sel felaketlerinde yanlış uygulamalarıyla veya ihmalkârlıklarıyla can ve mal kaybına sebep olan siyasetçi ve bürokrata ceza verildiği (had bildirildiği) pek görülmemiş ve duyulmamıştır!..
***
Ümit ederiz ki, yaşanan son sel felaketlerinden sonra, gerek yol ve istinat duvarları yapımlarında, gerek dere ıslahlarında, gerek dere yataklarına bina yapımlarında (merkezî ve mahallî idarelerde) yanlış yapan, ihmalkâr davranan, zamanında tedbir almayan sorumlulara hadlerini bildirecek hukuki düzenlemeler yapılmış olur!..
Müeyyidenin olmadığı yerde disiplin olmaz!..
Deprem, su baskını, yangın gibi tabiî âfetlerde beşerî hataların, ihmalkârlıkların olup olmadığı soruşturulmalı…
Beşerî hata ve ihmalkârlıklar sebebiyle vuku bulan âfetlerde meydana gelen maddî kayıplar, hatası ve ihmali bulunanlardan tazmin edilmeli…
Buna mani hukukî boşluk var ise acilen hukuki düzenlemeler yapılmalı!..
Depremde maddî kayıpların tazmini; takdir edilecek bir harekettir!..
Can ve mal kaybına sebep olan bir depremde, yıkılan binaları inşa eden müteahhit firmasının patronu; yıkılan binaların yenisini yapmayı, depremden zarar görenlerin bütün maddî kayıplarının tamamını ödemeyi taahhüt etse; lakin o binaları yapan şirket personeline (taşeronundan mühendisine, malzeme alımından beton kalite kontrolünü yapan teknikerinden işçisine, hiç birine) dokunmasa; o şirket patronuna ne kadar güven duyulur?..
Maddî kayıpların tazminin taahhüdü ilk planda alkışlanacak, takdir ve teşekkür edilecek bir harekettir!
Ancak zarara sebebiyet veren, maddî ve manevî kayıplara sebep olan, ihmâli bulunan şirket personeline dokunulmaması; başka yerlerde yeni felaketlerin de habercisi olacağından tekdir edilecek bir harekettir!..
***
Bir musibet bin nasihatten yeğdir…
Yapılan yanlış ve eksik bir uygulama karşısında ne kadar nasihat (ikaz) edersen et, bin defa da uyarsan; duymayan ve görmeyenler, ikazlara kulak tıkayan ve göz yumanlar, ancak başlarına gelen bir felaket, belâ ve kaza neticesinde uyanırlar ve tedbir almaya başlarlar…
***
Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir!..
Nasihat ile yola gelmeyen, uslanmayan, hatadan dönmeyen önce yumuşak bir üslupla ikaz edilmeli (azarlanmalı)... Azarlanmakla hatadan dönmeyenin (uslanmayanın) hakkı dayaktır; beşeri hukukta hakkı ceza, ilahî hukukta hakkı belâ ve felâkettir!..
***
Akılsız başın cezasını ayaklar çeker…
Beceriksiz, hatalı yöneticilerin cezasını da millet çeker!
***
“Şüphesiz Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.” (Yunus10/44)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
25 Ağustos 2020 Salı / 06 Muharrem 1442