Noel; Hristiyan dünyasında, Batı (Katolik) Kiliselerinde 24 ve 25 Aralık (bazı yerlerde 26 Aralık) Doğu (Ortodoks) Kiliselerinde 6 Ocak tarihlerinde Hz. İsa’nın doğum günü kutlama ayinleridir.
Noel Baba, aşırı ışıklandırmalar, çam ağacı ve hindi katliamları Noel’in mütemmim cüzleridir.
Luka İncili’nde Hz. İsa (a.s)’ın doğumunun vuku bulduğu tarihte o civarda çobanların olduğu ve geceleyin kırda kalarak sürülerini nöbetle bekledikleri kaydedilmektedir. (Luka, 2:8) Bu ifadeye istinaden Hz. İsa’nın kış mevsiminde doğmuş olamayacağı, zira O’nun doğum günü olarak kabul edilen 25 Aralık ve 6 Ocak tarihlerinde kırlarda koyunların otlatılmasının mümkün olamayacağı iddia edilmektedir.
İslam âlimleri de Hz. İsa (a.s)’ın kış mevsiminde doğmadığında müttefiktirler… Delil olarak da Allah Teâlâ’nın Kur’ân-ı Kerim’de doğum sancıları çekmekte olan Hz. Meryem’e “Hurma dalını kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün” (Meryem suresi, 25.) hitabını gösterirler. Gerekçe ise; kışın taze olgun hurmanın olmayacağıdır.
***
Noel; Müslümanlar için altın tas içinde sunulan bir zehirdir!
Noel, masum bir yılbaşı kutlaması değildir…
Müslüman bile bile hata yapmaz… Günah ve yasak olan bir fiilde ısrar etmez.
Günahların ekserisi gaflet veya bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Müslümanlara ne oluyor da Hristiyan âleminin dahi ittifak etmediği bir tarih olan 1 Ocak’ta sözde yılbaşı kutlamaları adı altında Hristiyanların Noel Bayramını kutlamak için yarışıyorlar?
Ne gariptir ki, Kurban Bayramında Müslümanların ibadet maksadıyla kestikleri kurbanlık hayvanları katliam olarak görenler, yılbaşında (nice içki masalarında meze olan) hindi katliamlarını göremedikleri gibi, ağaç sever çevreciler de yılbaşı münasebetiyle Türkiye’de ve dünyanın muhtelif yerlerinde Noel hurafesi uğruna kesilip yok edilmekte olan milyonlarca çam fidanı katliamlarını da maalesef göremiyorlar!
Nerede hayvan severler?.. Nerede çevreciler?
Demek ki mes’ele hayvan severlik ve çevrecilik değil!
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizin doğum gününden haberi olmayan veya O’nun doğum gününe iltifat etmeyen yahut O’nun doğum gününde cadde ve sokakları, mağazalarını O’na yakışır şekilde süslemeyen Müslümanların Hz. İsa (a.s)’ın sözde doğum gününü kutlama adına
Hristiyanlarla adeta oyun ve eğlence yarışına girmeleri hazin ve ibretlik bir hadisedir.
Gayr-i müslimler Müslümanların inançlarına saldırırken, cami ve mescid yapımını engellerken, minare, tesettür (başörtüsü) gibi dinî sembollerine dahi tahammül edemezlerken; Müslümanların onların dinî sembol ve değerlerini ihya etmek için yarışmaları nasıl izah edilecektir?
Yeni yıla girerken, sözde yeni yılı kutluyoruz diyerek, gerçekte Noel’i taklit ederek İslam ülkelerinin cadde ve sokaklarını, mağaza vitrinlerini Hristiyan Avrupa ülkelerinin cadde ve sokaklarından, mağaza vitrinlerinden ayırt edilemeyecek derecede süsleyen İslamî değerlere bağlı ve saygılı belediyelere ve Müslüman mağaza sahiplerine sorumlulukları hatırlatılmalıdır.
Unutulmalıdır ki Noel adına cadde ve mağaza süsleyenler kadar buralara iltifat edenler, bu hazırlıkları alkışlayanlar, Noel süslü mağazalardan alış-veriş yapanlar, hatta zamanında gerekli ikaz ve tavsiyeleri yapmamış olan irşatla vazifeliler de sorumludur!
***
Yılbaşı ve yeni yıl kutlaması…
“Gününüz mübarek olsun, hayırlı günler, hayırlı haftalar, hayırlı yeni yıllar” gibi, sözlü ve yazılı tebrikleşmeler nihayet bir duadır, güzel bir adettir. Buna kimse karşı çıkmaz.
Müslümanların karşılaştıklarında birbirleriyle “Esselâmü aleyküm… Ve aleykümü’s-selâm” şeklinde selamlaşmaları; esas olan, tavsiye edilen ve sünnet olan bir selamlaşmadır.
Buna rağmen, birisi bu orijinal selamlaşma yerine “merhaba, günaydın, iyi günler, hayırlı günler…” gibi iyi temennilerde bulunsa, buna itiraz eden olur mu? Olmaz…
Yılbaşı ve yeni yıl kutlamalarını da böyle değerlendirmek gerekir.
“Yeni yılınız kutlu olsun… Allah yeni yılınızı mübarek eylesin… Hayırlı yıllar… Mutlu yıllar” gibi, yazılı ve sözlü mesajlar ile meşru zeminlerde haram olmayan ve israfa kaçmayan hediyeleşmeler ve kutlamalar normal karşılanır…
Lakin yılbaşı bahanesiyle Noel kutlamaya kalkışılırsa, bu Müslüman’a yakışmaz!
Özellikle duyarlı anne ve babalar, eğitimciler ve tebliğciler; evlatlarına, talebelerine ve cemaatlerine söz ve fiilleriyle örnek olmalıdırlar.
***
Merhum Arif Nihat Asya yılbaşı kutlamalarını yıllar önce ne de güzel özetlemiş:
“Yaklaştıkça her sene özyurdumda yılbaşı. / Yapılır milletime Frenkçe sahte aşı.
Buna ağlar ağacı hem toprağı, taşı. / Sen Hıristiyan mısın? Diye sorsan darılır.
Yılbaşında hindi kaz yemesine bayılır. / Çam deviren hindi ki nasıl mümin sayılır.
Bilmiyoruz çoğumuz ne edip yapıyoruz. / Batı, batı diyerek eyvah hep batıyoruz.”
“İçlerinde günahlar işleyen adam bulunup da, onu önleyebilecekken önlemezlerse, Allah onlara, ölümlerinden önce, onun yüzünden mutlaka bir ceza verir.” (Ebû Dâvud)
Vesselam
23 Aralık 2015 / 12 Rebîulevvel 1437