Mevlid-i Nebi...

Ahmed ÇITLAKOĞLU

28 Ekim Çarşamba akşamı (Rebîu’l-Evvel ayının 11’ini 12’ye bağlayan Perşembe gecesi)

Mevlid-i Nebi; Hz. Peygamber (s.a.v) Efendimizin doğum günü… 

12 Rebîu’l-Evvel Perşembe gecesi; kâinatın, bütün varlık âleminin kendisiyle övündüğü, iftihar ettiği (Fahr-i Kâinat, Mefhar-i Mevcûdât) Gönüller ve Güller Sultanı, En Güzel Sevgili, İnsanlığa örnek, Âlemlere Rahmet Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizin kâinatı şereflendirdiği gecenin sene-i devriyesi…

Allah Resûlü Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav); her sıfatıyla en güzel örnektir!..

O, bir kul olarak, bir beşer olarak, bir komutan olarak, bir baba olarak, bir imam (önder) olarak, bir dost olarak, bir evlat olarak; en güzel örnektir. 

O, öncelikle ashabına örnekti, dostlarına örnekti, ailesine örnekti, bütün Müslümanlara örnekti!

O, Kuran'ın yaşayan modelidir… Kuran'ı yaşamış, örnekleştirmiştir… İslam düşünürlerinin kullandıkları bir deyimle o yaşayan Kuran'dır…

Kusursuz bir ifade kabiliyetine sahip olan Resûlullah, hayatı boyunca sadece gerçeği söylemiş ve söylediklerini harfi harfine yaşamıştır…  

Onun, inanmadığı veya yaşamadığı bir görüşü, bir işi buyurduğuna, kendi kendisiyle çeliştiğine dair tek bir örnek yoktur. Bu yüzden düşmanları tarafından bile “Muhammedü’l-emîn” diye anılmıştır…

O, insanların kusurlarını yüzlerine vurmaz, tenkitlerini isim vermeden yapardı…

Adaleti titizlikle korur; insanlara sırf mevki ve makamlarına göre muamele etmezdi... 

Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle Peygamberimiz (s.a.v) Efendimizin örnek hayatını ve ahlakını anlatacak olanlar; kim olursa olsun; 

- Devlet Başkanı olsun, Bakan olsun..

- Diyanet İşleri Başkanı olsun, Müftü olsun, İmam-Hatipler olsun..

- STK’lar olsun, şahıslar olsun;

Öncelikle (bu vesileyle) Peygamberimiz (sav) o güzel örnek hayatını konuşmalarından (sözden) öte kendi nefislerinde fiili olarak (yaşayışlarıyla, uygulamalarıyla) göstermeliler!..

“Bak!.. İşte, ne güzel Başkan, ne güzel Bakan, ne güzel Müftü, ne güzel imam-Hatip, ne güzel Müslüman; tam da Peygamberimizin güzel ahlakıyla ahlaklanmış, O’nun o güzel hayatını ne de güzel almış da yaşıyor” diye örnek gösterilebilmeliler!..

***

Ashâb-ı kirâm onun hayatını titizlikle izlemişler; bu hayatı hem bizzat kendi yaşayışlarına örnek almışlar hem de sonraki nesillere büyük bir gayret ve itina ile nakletmişlerdir. 

***

Kusursuz bir ifade kabiliyetine sahip olan Resûlullah, hayatı boyunca sadece gerçeği söylemiş ve söylediklerini harfi harfine yaşamıştır…  

Onun, inanmadığı veya yaşamadığı bir görüşü, bir işi buyurduğuna, kendi kendisiyle çeliştiğine dair tek bir örnek yoktur. Bu yüzden düşmanları tarafından bile “Muhammedü’l-emîn” diye anılmıştır…

Adaleti titizlikle korur; insanlara sırf mevki ve makamlarına göre muamele etmezdi... 

O, insanların kusurlarını yüzlerine vurmaz, tenkitlerini isim vermeden yapardı…

Hz. Âişe, onun çok önemli iki özelliğini şu sözlerle anlatır: “Allah Resulü, iki durumdan birini seçmek gerektiğinde, eğer kötü değilse mutlaka kolay olanını seçerdi (insanların işlerini zorlaştırmazdı)... 

***

Sevdiklerinin doğum gününü kutlamayı ihmal etmeyenler öncelikle ve daha coşkuyla Peygamber Efendimizin (s.a.v) doğum gününü de kutlamalıdırlar!

***

Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle yapılan etkinliklerin Müslüman halkımızda Peygamber (sav)Efendimize sevginin kuvvetlenmesine, O’nun sünnetlerinin ihyasına, millet olarak aramızdaki (dil, din, mezhep-meşrep, ırk, renk, soy ve cinsiyet farkı gözetmeksizin) sevgi, saygı, merhamet, kardeşlik, paylaşma, yardımlaşma, dayanışma duygularının pekişmesine, ülkemizde ve İslam âleminde güvenin yeniden tesis edilmesine vesile olması ümidi ve niyazıyla;

Ne mutlu sevdiklerinin doğum gününü kutlamalarına gösterdikleri hassasiyeti Sevgililer Sevgilisi, En Güzel Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Efendimizin doğum gününe de gösterenlere!..

Ne mutlu O’nu hakkıyla sevenlere, O’nu ve getirdiği mesajları iyi anlayanlara, anladıklarını düşünce ve amel noktasında hayatına tatbik edenlere!..

Ne mutlu O’nun gibi bir kul, O’nun gibi bir baba, O’nun gibi bir evlat, O’nun gibi bir eş O’nun gibi bir idareci olanlara!..

***

Ya Rabbî! Kâinatın, bütün varlık âleminin kendisiyle övündüğü, iftihar ettiği (Fahr-i Kâinat, Mefhar-i Mevcudat) Gönüller ve Güller Sultanı, En Güzel Sevgili,  Âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Peygamberimiz (s.a.v) Efendimizi hakkıyla sevmeyi, O’nu ve getirdiği mesajları iyi anlamayı, anladıklarımızı düşünce ve amel noktasında hayatımıza tatbik etmeyi, O’nun gibi bir kul, O’nun gibi bir evlat, O’nun gibi bir eş, O’nun gibi bir baba, O’nun gibi bir arkadaş, O’nun gibi bir komşu, O’nun gibi bir tebliğci, O’nun gibi bir idareci, O’nun gibi bir devlet adamı olmayı bizlere nasip eyle!..

Ey Allah’ım! Nurlarının denizi, sırlarının madeni, inâyet (yardım) pınarın, hidâyet güneşin, mülkünün tâcı, velâyetinin emniyeti, muhabbetinin lisanı, Hazretinin imamı, mahlûkatının en hayırlısı ve Sana en sevimlisi, kulun ve Habîbin, enbiyâ ve mürselini kendisiyle mühürlediğin, Ümmî Nebî olan Rasûlün Muhammed’e (s.a.v) rahmet eyle. Ayrıca Semâvat ve yer halkına, yakın Meleklerine de rahmet eyle!

***

Müjdecim¸ Kurtarıcım¸ Efendim¸ Peygamberim;

Sana uymayan ölçü¸ hayat olsa teperim! 

Sende insan ve toplum¸ sende temel ve bina;

Ne getirdin¸ götürdün¸ bildirdinse âmennâ!.. 

(Necip Fazıl Kısakürek)

***

“Beni ananızdan, babanızdan, çoluk çocuğunuzdan ve herkesten çok sev¬medikçe gerçek mânâsıyla iman etmiş olmazsınız.” (Buhârî, İman 8; Müslim, İman 69) 

Vesselam…

Ahmed Çıtlakoğlu

27 Ekim 2020 Salı / 10 Rebiulevvel 1442