Leylek havada uçarken bir yılan gördü mü hemen üzerine atılmaz. Bulunduğu yerden daha yükseğe çıkar.
Çıkabileceği en yüksek noktaya geldikten sonra birden yılanın üzerine pike yapar… Yılanı belinden kaptığı gibi tekrar eski yüksekliğe çıkıp yılanı aşağı atar.
Bu kadar yüksekten düşen yılanın beli kırılır, hayvan ölür.
Leylek ölen yılanı alır, yesinler diye yavrularına götürür.
Ama bu her zaman böyle olmaz, leylek bazen üşengeçlik eder, yılanı yeterli yüksekliğe çıkmadan yere bırakır. Bu durumda yılan sadece bayılır.
Yılanı öldü zanneden leylek, hayvanı alıp yuvasına götürür, ‘alın yiyin’ diye yavrularına bırakır…
Ana leylek yuvadan ayrılınca da yılan yavru leylekleri yer.
***
Kıssadan hisse:
- Yaptığınız işi en güzel şekilde yapmalı, işin hakkını tam olarak vermelisiniz…
- Yaptığınız işin kontrolünü yapmadan, sağlamlığından emin olmadan o işi ve sahayı terk etmeyiniz…
- Bir anlık gafletiniz neticesinde yarım bıraktığınız, ya da tam yaptım zannettiğiniz bir hamleniz hem kendinizin hem de çocuklarınızın sonu olabilir!..
- Her müteşebbisin, her siyasetçinin, her idarecinin; velhâsıl, herkesin bu kıssadan alacağı dersler olmalıdır ve de olacaktır.
***
“Eden kendisine eder; yapan bulur ve çeker. Unutma, kazanmak koca bir ömür ister. Kaybetmeye ise anlık gaflet yeter.” (Hz. Mevlâna)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
15 Aralık 2020 / 30 Rebiul’ahir 1442