Kontrol ve tedbir için illâ bir musibet mi gerekli?..

Ahmed ÇITLAKOĞLU

 Adana Aladağ ilçesinde özel bir kız öğrenci yurdunda çıkan yangında Şehid olan yavrularımıza Allah Teâlâ’dan rahmet, ailelerine ve sevenlerine sabr-ı cemil niyaz ediyoruz.

 
***
Bu öğrenci yurdunda çıkan yangın aniden Türkiye gündemini değiştirdi.
Yangınla alakalı ilk tespitlere göre yurtta yangın merdiveninin kapısının kapalı oluşu, dikkati bütün öğrenci yurtlarında gerekli kontrolün yapılıp yapılmadığına çevrildi.
 
Ne hikmettir ki, ülkemizde kontrol ve tedbir mekanizmasının işlemesi için sanki, illâ bir musibet gerekli!..
 
Ne zaman ki bir maden ocağında göçük olur, yüzlerce can kaybı meydana gelir; derhal maden ocaklarının kontrolü, ocaklarda gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı gündeme gelir… (Sanki o ana kadar maden ocaklarının varlığından haberdar sorumlu bir bakanlık, sorumlu bir mühendis ve bir müdürlük yoktur!)
 
Ne zaman ki bir deprem olur (1999 Adapazarı, Gölcük depreminde olduğu gibi) binaların depreme dayanıklı olması için tedbirler ve hukuki düzenlemeler akla gelir… (Sanki o ana kadar Türkiye hiç deprem yaşamamıştır. Deprem nedir, nasıl olur?.. Bunu düşünen, bu işle ilgilenen hiçbir yetkili olmamıştır!)
 
Muhtemelen bu Aladağ yurt yangınından sonra da özel ve resmi (diyanete bağlı) bütün kur’an kurslarıyla ortaöğretim ve yüksek öğretim öğrenci yut ve pansiyonları; mülki idari amirlerin ve belediye başkanlarının acilen kontrol programlarına girecektir!
 
***
Kontrol yapmak ve tedbir almak için illâ bir musibet mi gereklidir?
Demek ki bin nasihat yerine bir musibet gerekli!..
Demek ki bugüne kadar maruz kalınan musibetler ders vermemiş!
 
İnşallah bu elim Aladağ yurt yangınından ders alınır.
Öncelikle faaliyette bulunan bütün öğrenci pansiyonları ve kur’an kursu binaları (standartlara uygun olmayanlar) standarda uygun hale getirilir…
Standarda uygun olmayan binalara (Kur’an Kursu da olsa!) eğitim ve oturma izni verilmemelidir.
 
***
Bugüne kadarki uygulamada, bir kaza anında fatura hemen bina sahibine ve o müessesenin idarecilerine kesilir.
 
Kaza ve musibetlerin önlenilmesi, sağlıklı bir disiplin sisteminin kurulması isteniliyorsa;
Bundan böyle mülki idareciler dâhil, o müessese ve işyerlerinin kontrollünden sorumlu daire müdürlerine ve belediyelere de müteselsil cezai sorumluluk yüklenmelidir.
 
***
Yurt yangını terör eylemi olabilir mi?
 
Adana terör eylerinde sanki pilot bölge seçilmiş!
 
24 Kasım 2017: Adana Valiliği otoparkında patlatılan bomba; 2 şehit, 33 yaralı… Kentte ikinci bombalı aracın sürücüsü ise vurularak yakalanıyor…
 
7 Kas 2016: Adana Ceyhan ilçesinde polise atmak istediği el yapımı patlayıcı elinde patlayan 16 yaşındaki PKK sempatizanı ağır yaralanıyor…
 
4 Ekim 2016: Adana'da 7 bomba yüklü araçla havalimanı, kaymakamlık ve polis merkezlerine eş zamanlı eylem yapmak isteyen 5 kişiyi yakalanıyor...
***
PKK ve FETO terör odaklarına etkili operasyonların devam ettiği bir dönemde, yine Adana’da, Aladağ ilçesinde bir öğrenci yurt binasında yangın!..
 
Bu yurt binası Süleymancılar denilen bir cemaate ait…
Terörü besleyen ve destekleyen gizli eller, Türkiye’nin devlet ve hükümet olarak, polisiyle askeriyle topyekûn PKK ve FETO teröristlerine odaklandığı bir anda dikkatleri dağıtmak ve yeni bir fitne cephesi açmak için acaba bu Süleymancı cemaatin öğrenci yurdunu hedef seçmiş olabilirler mi?
 
***
Bütün öğrenci yurt ve pansiyonlarında güvenlik önlemleri artırılmalı…
Terör odaklarının fitne tuzağına düşmemek için herkes üzerine düşeni yapmaya çalışmalı.
 
‘‘Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu, gelir de adl-i İlahi sorar Ömer’den onu!”
 
Vesselam…
1 Aralık 2016 / 1 Rebîu’l-Evvel 1438