Yahyâ Efendi, Kanunî Sultan Süleyman’ın memleket meselelerini arasıra istişare ettiği sütkardeşi ve ağabeyi meşhur bir âlimdir.
Kanuni Sultan, ihtişamlı Osmanoğulları devletinin akıbetini düşündüğü bir anda, Yahya Efendi’ye bir mektup yazarak bu merakını sorar: “Sen ilahi sırlara vakıfsın. Bizi de aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğullarının akıbeti nasıl olur? Bir gün izmihlale uğrar mı?”
Yahya Efendi’nin cevabi mektubundaki ifade; ibretlik tek cümleden ibarettir: “Neme lâzım be Sultânım!”
***
Sultân, bu kısa ve ibretlik ifadenin anlamını Yahya Efendi’yi bizzat ziyaretine gelerek sorar…
Aldığı cevap hem kendi dönemine hem de her döneme (bugünlere de) ışık tutacak ibretliktedir:
“Sultânım!
Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şâyi olsa (herkesçe duyulsa, yayılsa), işitenler de “neme lâzım” deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa. Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin feryâdı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o süre devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimâd ve hürmeti sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlâl (yıkılma, yok oluş) de böylece mukadder hâle gelir...”
***
Hâsılı kelam:
Yahya Efendi, bir devletin çöküş ve izmihlâlini hazırlayan sebepleri şöyle sıralıyor:
- Zulmün yayılması, haksızlığın şâyi olması (herkesçe duyulup yayılması)…
- Zulüm ve haksızlığı işitenlerin “neme lâzım” deyip susmaları ve uzaklaşmaları…
- Koyunları kurtların değil de çobanların yemeye başlaması; bunu bilenlerin söylemeyip susmaları…
- Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin feryâdı göklere çıkarcasına yükselmesine rağmen bunu da taşlardan başkasının işitmemesi…
***
Böyle durumlarda ve bu hallerin neticesinde ise;
- Devletin hazinesi boşalır…
- Halkın itimâd ve hürmeti sarsılır…
- Asayişe itaat hissi yok olur…
- Halkta hürmet duygusu zayi olur…
- Ve nihayet çöküş ve yıkılış da mukadder olur!
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
09 Kasım 2020 P.tesi / 23 Rebiulevvel 1442