Canlılar yaşlanınca, ihtiyarlayınca enerji ve güçlerini kaybederler.
Kuruluşlar ise yaşlanınca edikleri tecrübeleriyle faaliyet güçlerini daha da artırır ve gençleşirler.
Polis teşkilatımız da yaşlanınca gençleşen, 264 bin üzerinde personele sahip güzide ve köklü bir kuruluşumuz… Kuruluş tarihi: 10 Nisan 1845 (12 Rebîu’l-Evvel1261)
10 Nisan 2017; Türk Polis Teşkilatının 172. Yaş günü…
Polis teşkilatımız; ihtiyar, takati kalmamış, asık suratlı, köhne teşkilat yerine enerjisi yerinde, diri ve genç bir teşkilat!
Dahası tepeden bakan, burnundan kıl aldırmayan müdür ve amirlerin yerlerini milletiyle kucaklaşan, kendilerini halktan biri gibi gören, hizmet aşkıyla yanan idarecilere bıraktığı bir teşkilat!
Fazla değil, 10-15 yıl öncesiyle mukayese edildiğinde hem hizmet kalitesinde, hem de vatandaşa yaklaşım (hitap) tarzında fevkalade farklılıkları fark etmemek mümkün değil.
Trafik polislerinin (sırf ceza(!) kesmek için) kuytu yerlere gizlenip (pusuya yatıp) kontrol yaptığı dönemler; hamdolsun tarihe karıştı!
Yine özellikle Trafik Polislerinin sürücülere hitaben “emredici ve etraftakileri de rahatsız edici, yüksek sesli” anonslarının yerini; “lütfen…”li nezaket ifadelerinin alması, küçümsenemeyecek derecede büyük bir değişiklik!
***
Kuruluş yıl dönümleri, sade, klasik kutlama mesajlarıyla geçiştirilmemeli…
Kurumların kuruluş yıl dönümleri, kişilerin yaş günü kutlamaları; bir iç muhasebenin yapılmasına vesile olmalı…
Güzellikler takdir ve teşvik edilmeli… Eksiklikler, olumsuzluklar, dert ve sıkıntılar gündeme taşınmalı…
Mesela; mesaisini masada oturarak değil arazide (halkın arasında) çalışarak geçiren… Halkın derdini dert edinen… Bir müdür gibi değil bazen dertli bir vatandaş, bazen dert dinleyen bir psikolog gibi, halkın arasında dolaşan, dert dinleyen ve çözüm arayan amir ve müdürler takdir ve tebrik edilmeli…
Bu kutlama günleri aynı zamanda, operasyonlarda ve çalıştığı birimlerde başarılı olan personelin ödüllendirildiği günler olmalıdır.
Devlet, paralel yapı ile mücadelede Emniyet Teşkilatında da ciddi manada tasfiyeye giderken, geçmişte malum cemaatin okul ve dershanelerinde evlatlarını okutmuş, o insanlarla muhtelif ortamlarda beraber olmuş bütün insanların (özellikle bunlar arasında emniyet mensubu olanların) tamamının potansiyel suçlu gibi kabul edilmesi ve gösterilmesi hususundaki tehlikeye dikkat edilmelidir… Bunlar arasında suçları maddi ve hukuki delillerle sabit olanlar hakkında zaten gerekli işlem yapılacaktır.
Lakin masum, güvenilir ve başarılı personelin, halen temizlenmemiş ve işbaşında olan, kendilerini gizlemekte mahir FETÖ’cü personelin muhtemel iftiralarıyla potansiyel suçlu kabul edilerek haksız yere tasfiye edilmelerine de sebebiyet verilmemelidir.
***
Polis bizimdir!..
Asker de bizim, polis de bizimdir!..
Fedakâr ve cefakâr Türk Polisi; bu milletin öz evlatlarıdır.
Necip Türk Milleti kendine hizmet edeni asla unutmaz, bağrına basar…
Milleti için kan ve ter dökmeyi şeref addeden kahraman polisimizin derdi; bizim derdimiz, kederi; bizim kederimiz, sevinci; bizim sevincimizdir.
Vatan ve millet düşmanları, asker ve polisimize de düşmandır.
Asker ve polisimize düşman olanlar, vatan ve millet düşmanlarıdır!
Asker ve polisimizin düşmanları bizim de düşmanımızdır.
Aziz milletimizin can ve mal emniyetinin tesisi ve huzuru için, mesai mefhumu gözetmeksizin üstün bir vazife aşkıyla hizmet veren, bir nevi güvenliğimizin sigortası olan Polis Teşkilatımızın fedakâr, cefakâr ve kahraman mensuplarının 172. Kuruluş yıl dönümü kutlu olsun…
“Halka hürmet edenler hürmete mazhar; halkı tahrik edenler hakarete layık olurlar. Halka saygınlık veren kişi, saygın tutulmuştur. Halkı küçümseyenlerse saygı görmemişlerdir.” (Hz. Ali)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
10 Nisan 2017 / 13 Receb 1438