Tayyip Erdoğan, siyasî hayatı boyunca bugünkü kadar hiçbir dönemde bu kadar güçlü olmamıştı.
Kaptanın kaptanlığı nasıl ki fırtınalı havada belli oluyor, liderin liderliği de krizlerde belli oluyor.
Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde bugüne kadar atlattığı nice artçı depremler bir tarafa, son 15 Temmuz darbe teşebbüsü krizi onun elini ziyadesiyle güçlendirmiş ve liderliğini perçinlemiştir.
Ülkemizde, Türkî Cumhuriyetlerde ve halkı Müslüman olan ülkelerde, milyonlarca seveni onun güçlü ve başarılı olması için seferber olmuş durumda…
Sevenlerinin desteğini ve duasını anlamak mümkün de…
Ya, ona muhalif olanların/muhalif gibi görünenlerin, ona düşman olanların/düşman gibi görülenlerin de onun güçlü liderliği için gayret göstermesi, muhalif ve düşmanlarının söz ve hareketlerinin onun elini güçlendirecek derecede olmasına ne demeli?
Görülen o ki, adeta Allah Teâlâ’nın yardım eli Erdoğan’ın üzerinde!..
Herkes Erdoğan için, herkes onun daha güçlü lider olması için çalışıyor.
Allah bir kuluna “yürü ya kulum!” demişse, onu kim durdurabilir ki?!
***
ABD'nin eski Ankara büyükelçisi James Jeffrey, Türkiye'nin Mısır ve Suudiler gibi ABD'yi dinlemediği için Erdoğan'ın sevilmediğini söylüyor:
“Erdoğan Washington’da sevilmiyor. Erdoğan Avrupa’da da sevilmiyor. Otoriter görülüyor ve iyi bir oyuncu olmadığı düşüncesi hâkim. Batı daha önce Erdoğan’dan daha otoriter olan çok liderle muhatap oldu, olmaya da devam ediyor. Ama fark şu; Suudlar, Mısırlılar – lisanımı maruz görün – her koşulda bize yaltaklanıyor. F-16’ları, müttefiklik ilişkilerini falan düşünerek bizimle aynı değerleri paylaşıyormuş gibi yapıyorlar. Erdoğan ise bizimle çatışıyor, çelişkilerimizi yüzümüze vuruyor, dostumuz olmaya çalışmıyor. Erdoğan Washington’da bu yüzden sevilmiyor.”
Şimdi, ABD'de sözde önem verilen biri Erdoğan için böyle konuşursa, bu sözler Erdoğan’a olan sevgiyi artırır mı eksiltir mi?
ABD’li eski elçi, Erdoğan’ı sözde eleştirmek isterken onu methettiğinin farkında değil.
Hayret, Amerikalılar bu kafayla mı dünyayı idare etmeye çalışıyor!
İşte Erdoğan, Türkiye’de ve İslâm âleminde bunun için seviliyor…
İşte Erdoğan’ın sırtı bugün bunun için yere gelmez!
Bütün dünya ülkelerinin muhtelif krizlerle boğuştuğu bugünkü ortamda; Erdoğan, Türkiye için, İslâm âlemi için, bütün ezilen mazlumlar için büyük bir şanstır.
Bugün dünya liderleri arasında acaba dost ve düşmanının, seven ve sevmeyenlerinin liderlik gücüne katkı sağladığı Erdoğan’dan başka bir lider daha var mıdır?!..
Bugün Erdoğan’a verilecek destek; millî birliğe verilecek destek demektir.
Bugün Erdoğan’a verilecek destek; ABD’ye, Avrupa’ya ve sair emperyalistlere tokat demektir!
Böyle bir ortamda, İsrail’le yapılan anlaşmaya takılanlar; parçaya değil bütüne bakmalılar.
Zaman, ayrıntılara takılarak vakit ve güç kaybetme zamanı değildir…
Zaman, bütünü görerek, güçleri birleştirerek daha ileriye gitme zamanıdır.
“Kısmet etmiş ise Mevla; el getirir, yel getirir, sel getirir… Kısmet etmez ise Mevla; el götürür, yel götürür, sel götürür.” (Hz. Mevlâna)
Vesselam…
21 Ağustos 2016 / 18 Zilkade 1437