Dinişleri Yüksek Kurulu, Devletin başlattığı “zekâtların bugünlerde ulusal düzeyde başlatılan dayanışma kampanyaları vasıtasıyla toplanıp hak sahiplerine ulaştırılması da caizdir” fetvasına da imza attı ve yayınladı…
Fetva metninde her ne kadar “Burada dikkat edilmesi gereken husus, bu tür kampanyalara zekâtını yatıran mükellefin yatırdığı meblağın zekât olduğunu belirtmesi, yetkililerin de zekât fonunda toplanan bu paraların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması konusunda gereken hassasiyeti göstermesidir” denilse de bu ayrıntıya pek dikkat edileceğine ihtimal vermiyoruz…
Zira vatandaş fetva metnine göre değil, genelde verilen haber spotlarına göre hareket eder…
Nitekim haberin gazetelerde ve haber sitelerinde işte veriliş şekli:
Buyurun, bu da (geçmişte) Diyanetin Zekât fetvası!..
Zekâtın verileceği yerler, Tevbe sûresinin 60. âyetinde belirlenmiştir. Buna göre zekât, ilke olarak fakirlerin ve ihtiyaç sahibi bireylerin hakkıdır. Bu itibarla, belirli şartları taşıyan Müslümanların yükümlü oldukları zekât ve fıtır sadakasının, Kur’an-ı Kerim’de belirlenen yerler dışında herhangi bir yere verilmesi veya cami, köprü, yol, okul, su gibi hayır işlerine sarf edilmesi, Hanefîlerce caiz görülmemiştir.
Bu esas gözetilmeksizin zekât niyeti ile yapılan ödemeler zekât yerine geçmez. Zekât, kendilerine zekât verilmesi caiz olan kimselere doğrudan teslim edilebileceği gibi, aracı vasıtası ile de ulaştırılabilir. Bu aracının birey olması ile kurum olması arasında fark yoktur. Buna göre hayır kurumu veya sivil toplum kuruluşu, toplayacağı zekâtları Kur’an’da belirlenen yerlere/fakir ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyorsa aracı konumunda olan bu kuruluşlara zekât emanet edilebilir.
Zekâtı hak sahiplerine ulaştırmayıp, inşaat, aydınlatma, büro masrafları gibi genel hizmetleri içinde değerlendirecek olan kuruluşlara ise zekât verilmez.
Halka hizmet veren bu gibi kurumların varlıklarını sürdürmeleri için desteklenmeleri önemlidir. Ancak bu, zekât dışında gönüllü yardımlar yolu ile yapılmalıdır. Bunun yanında kamusal ve bireysel denetimler de ihmal edilmemelidir. (https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/441/sivil-toplum-kuruluslarina-zekat-verilebilir-mi-)
***
Kampanya kapsamında toplanan paralardan bar, pavyon, eğlence yerlerine, işe gitmeyen (Müslüman ve gayrimüslim) işçilere, işyeri kapanan (Müslüman ve gayrimüslim) işverenlere verilmeyecek mi?
Aman Yarabbî!,,
Bar, pavyon, eğlence yerlerine, İslâmî hassasiyeti ve düşüncesi olmayan, gayrimüslimlere zekât verilmesine (zımnen) fetva vermek ne büyük bir felakettir!..
***
Diyanetin Dayanışmaya zekat fetvası, “konut için faiz caizdir” fetvasını hatırlatıyor!..
***
İmam-ı Gazzâlî, selefin bu yönde uyanlar yaptıklarına ilişkin pek çok örnek aktardıktan sonra kendi döneminde, menfaat kaygıları âlimlerin dilini bağladığı için, bunların haksızlık karşısında suskun kaldıklarından veya konuşsalar bile sözleriyle halleri arasında çelişki bulunduğu için etkili olamadıklarından yakınır.
Nihayet yönetimde ve toplumda görülen bozuklukları ulemâya, ulemânın bozulmasını da servet ve makam tutkusuna bağlar. Benzer bir teşhis İbn Teymiyye’de de görülür (el-İstiḳāme, II, 295). (DİB, İslâm Ansiklopedisi)
***
"Sizde iki sarhoşluk ortaya çıkmadıkça Allah tarafından gelen hak din üzere devam edersiniz: Cehâlet sarhoşluğu ve dünyaya aşın düşkünlük. Siz iyiliği emreder, kötülüğe engel olur ve Allah yolunda cihad ederken içinizde dünya sevgisi oluşuverince iyiliği emretmez, kötülüğe engel olmaz ve Allah yolunda cihadı bırakırsınız. O gün Kitap ve sünnetin emirlerini yaymaya çalışanlar Ensâr ve Muhâcirlerden İslâm'a ilk giren kimseler gibidirler.'' (Bezzâr, Mecmau'z Zevâid, VII, 271)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
01 Nisan 2020 Çarşamba / 08 Şaban 1441