Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit, tağşiş yapan veya ilaç etken maddesi ilave eden firmaların listesini kamuoyunun bilgisine sunuyor…
Bakanlık sitesinden yapılan açıklamada deniliyor ki:
“…laboratuvar sonucuyla taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşen gıdaları üreten/ithal eden; kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürecek şekilde bozulmuş, değiştirilmiş gıdaları üreten ve/veya satan firmanın adı, ürün adı, markası, parti ve/veya seri numarasını içeren bilgiler kamuoyunun bilgisine sunulmaktadır.
Bakanlığımızın yürüttüğü resmi kontroller ve firmaların otokontrol sistemlerine ek olarak bu uygulamamız ile;
• Tüketici sağlığının ve menfaatinin korunması,
• Sektörde haksız rekabetin önlenmesi,
• Tüketiciler aracılığıyla firmalar üzerinde bir denetim mekanizması oluşturulması ve
• Firmaların “güvenilir gıda üretimi”nin teşvik edilmesi amaçlanmaktadır.
Taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi ilave edildiği tespit edilen toplam 229 firmaya ait 386 parti ürün Bakanlığımız internet sitesinde kamuoyunun bilgisine sunulmuştur.
Böylece ilk kamuoyu duyurusunun yapıldığı 2012 yılından bu yana 1443 firmaya ait 3202 parti ürün tüketicilerin bilgisine arz edilmiştir…”
Bakanlığın sorumluluğu gereği yaptığı denetimlerini ve neticesini kamuoyunun bilgisine sunması ilk planda takdir edilecek ve alkışlanacak bir hareket…
Ancak, Bakanlığın vazifesi ve sorumluluğu, sadece denetim yapıp bunu kamuoyunun bilgisine mi sunmaktır?
2012 yılından bu yana ürünlerine taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi ilave edildiği tespit edilen toplam 1443 firmadan (kesilen idarî cezalar hariç) hiç ticaretten men edilen olmuş mudur veya kaç firma ticaretten men edilmiştir?
Listede adı geçen “millete duna eti diye domuz eti yediren, çay yerine boya içtiren bu “sakıncalı” firmalar acaba hala ticaretlerine devam ediyorlar mı?
Hala ticarete devam ediyorlarsa, geçmişte yaptıkları hileleri bundan sonra da yapmayacaklarından ne kadar emin olunacaktır?
***
“Bakanlık olarak biz listeyi açıkladık, uyarımızı yaptık. Vatandaş listeyi incelesin, takip etsin, o firmalardan mal almasın” diyebilirsiniz; peki, Bakanlık olarak sizlerin sorumluluğu bu kadar mıdır?
Müslümanlara dana eti diye domuz eti yediren o firmalar kadar, o firmalara ticaret yapma imkânı tanıyan ilgili bakanlıkların ve neticede iktidarın sorumluluğu yok mudur?
***
“Kuvvetli bir hükümdarın adil bir veziri, efendisinin bütün adaletsizliklerini tamir edebilir. Fakat bizzat vezir de zalim olursa devlet binası yerle bir olur.” (Timur)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
14 Ocak 2020 Salı / 19 Cemâziyelevvel 1441