CHP bu liderle iktidar olamaz… CHP, değil gelecek seçimlerde bu siyaset mantığıyla sittin sene iktidar olamaz.
CHP, 83 yıllık siyasî ömründe 35 olağan, 18 olağan üstü olmak üzere toplam 53 kurultay yapma başarısını(!) gösteren ve demokrasi tarihinde başka partilerce egale edilmesi pek mümkün görülemeyecek bir rekor sahibi, hele hele bir gün arayla iki günde iki kurultay (26 Şubat 2012’de 16., 27 Şubat 2012’de 17. Olağanüstü Kurultay) yapan müstesna bir parti.
CHP, 22 Mayıs 2010’da genel başkanlığa Kemal Kılıçdaroğlu’nu getiriyor…
CHP, Kılıçdaroğlu başkanlığında 5 yılda girdiği 6 seçimi de kaybediyor…
Ve bu CHP, son (35.) kurultayında Kılıçdaroğlu’ndan vazgeçmiyor, onun liderliğinde “muhalefet yoluna” devam kararı alıyor.
Demek ki kaybedilen seçimlerde genel başkanın bir kusuru yokmuş!
Demek ki bütün kusur parti meclisinde, MKYK üyelerinde, il-ilçe teşkilatlarda ve sair teşkilat birimlerindeymiş!
Oysaki futbolda bile takım başarısız olduğunda fatura sporculardan önce takım hocasına kesilir; hocanın ya istifası istenir ya da kovulur!
***
CHP’nin iktidar olma gibi bir derdi yok!..
CHP’nin son kurultayı; genel başkan Kılıçdaroğlu’nun partisinde başkanlık gücünü kuvvetlendirirken, Ak Parti’nin de iktidar gücünü pekiştirmiştir!
Görülen o ki, bir ana muhalefet partisi 5 yılda 6 seçim kaybeden bir liderle yoluna devam kararı alıyorsa, bu demektir ki; bu partinin iktidar olma gibi bir derdi olmadığı gibi, böyle bir niyeti de yoktur!
Böyle bir ana muhalefetin olduğu yerde haliyle, iktidardaki Ak Parti’nin de (hizmetlerinde ne kadar eksiklik olursa olsun, Ak Partililer ne kadar kusurlu davranırsa davransın!) iktidardan düşme ihtimali yok demektir!
İktidardaki Ak Parti’nin ancak yarısı kadar rey potansiyeline sahip bir muhalefet partinin iktidara gelebilmesi için bilindiği üzere Ak Partili seçmeninin muhalefet partisine rey vermesi gerekecektir.
Bunun için de muhalefet partilerinin, Ak Parti’nin kullandığı dilden daha yumuşak ve onun yaptığı vaatlerden daha inandırıcı ve uygulanabilir taahhütlerde bulunmaları kaçınılmazdır.
Hal böyle iken, bir muhalefet parti liderinin Ak Partili seçmeni tahrik edici, saygı ve edep sınırlarını aşan, hatta hakaretamiz üslup kullanmaya devam etmesi demek; ola ki şu veya bu sebeple partisinden ayrılacak seçmene “sakin bize gelme” diye mesaj göndermesi demektir.
Kılıçdaroğlu’nun tek adayla seçime gidilen kongrede, Ak Partili seçmenlerin yanında diğer partililerin de saygı duyduğu, milletin yüzde 52’sinin reyiyle seçilmiş Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a saygı ve edep sınırlarını aşan “Diktatör bozuntusu adam. Senin için namus, şeref ne anlama geliyor?” gibi ifadeler kullanması; basit bir siyasî eleştiri olarak değerlendirilemez.
İşte bu sebeple diyoruz ki, CHP’nin iktidar olmak gibi bir derdinin olmadığı anlaşılıyor.
CHP bu liderle ve siyasî mantıkla devam ettiği sürece sittin sene iktidar olamaz!
CHP’liler bu sırrı görmediği ve çözmediği takdirde değil her seçim sonrası olağanüstü kongre yapmak, her yıl kongre yapsalar yine pek bir şey değişmez!
“Alçakça söylenen bir söze karşılık vereyim deme, çünkü o sözün sahibine onun gibi daha nice düşük sözler vardır. Cevabınıza yine onlarla cevap verirler.” (Hz. Ali)
Vesselam…
17 Ocak 2016 / 17 Rebiu’l-Ahir 1437