Her doğan ölür…
Her başlangıcın bir sonu vardır…
Her atamanın bir azli veya yer değişimi vardır…
***
Özel müesseselerde işveren (patron) yıllarca hizmetinden istifade ettiği elemanını daha verimli olacağı veya daha fazla istifade edeceği başka sahalarda değerlendirir…
Ancak bunu yaparken elemanını rencide etmeden, onun gönlünü hoş ederek yapar ki; gittiği yerde daha başarılı olsun…
***
Maalesef aynı hassasiyet nedense kamuda (devlet kurum ve kuruluşlarında) gösterilmez…
Kamudaki tayinlerde (personelin yer değiştirmelerinde) adeta “Devlet olarak ben, atadığım personelimi istediğim zamanda, istediğim şekilde, istediğim yerde değerlendiririm(!)” mantığı hâkimdir!..
***
Tamam, bir manada bu mantık doğrudur; Devlet, personelini her zaman, istediği yerde, istediği şekilde rahatlıkla değerlendirebilir!..
Ancak bu tayinleri kırmadan, dökmeden yapmak mümkün değil midir?..
Yine zamanında kendi atadığınız, yıllarca devletine ve milletine hizmet vermiş başarılı bürokratlarınızı (amirlerinizi, müdürlerinizi, mülki amirlerinizi, kurum ve kuruluşlarınızdaki yöneticilerinizi…) başka yerlerde istihdamı düşünülürken onların onura edilmesi, çalışma azimlerinin kırılmaması, hele hele eş ve çocuklarının rencide edilmemesi önemli değil midir?
Yıllarca devletine hizmet vermiş başarılı bir bürokratın tayini şayet kamu menfaati düşünülerek değil de, özellikle bazı ehliyetsiz ve liyakatsiz siyasetçilerin veya sözde nüfuzlu kişilerin süfli emelleri uğruna, hususen yakınlarını koruma ve kollama adına yapılacak olur da; o başarılı bürokratların bundan böyle (gittikleri yerlerde) çalışma azimleri kırılacak olursa; bunun maddi ve manevi faturasını kimler ve nasıl üstlenecektir?.. Bunun sorumluları kimler olacaktır?
***
Hani bizler (inançlı insanlar) yaptığımız işi güzel yapmak zorundaydık!..
Değil mi ki savaşta ve hayvan kesimlerinde bile “öldürdüğünüz zaman öldürmeyi güzel yapınız!” emr-i peygamberinin muhatabı olan bizlerin, bürokrat tayinlerimizde de güzelliğe dikkat etmemiz gerekmez mi?
***
“Altın ne oluyor, can ne oluyor, inci, mercan da nedir bir sevgiye harcanmadıktan, bir sevgiliye feda edilmedikten sonra.” (Hz. Mevlana)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
21 Temmuz 2020 Salı / 30 Zilkade 1441