Bizden olmak, ne demektir?.. Bizden olanlar kimler, bizden olmayanlar kimlerdir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son grup toplantısında ‘bizden olmayanların’ özelliklerini altını kırmızıçizgiyle çizerek anlatıyor:
- Teşkilat içinde birbirlerine karşı çalım atanlar…
- Dava idraki ile hareket etmeyenler…
- Elinden ve dilinden emin olunmayanlar.
Sayın Erdoğan’ın bu grup konuşması, belki bazı şahıslar kastedilerek söylenmiş gibi olsa da esasında bütün hükümet ve teşkilat birimlerine uygulanması için yapılmış önemli bir talimattır. Adeta sözlü bir teşkilat genelgesidir.
Bu sözler, sıradan bir konuşma olmadığı gibi sadece alkışlanacak sözler de değildir.
Erdoğan’ın bu konuşması doğru okunmalı, doğru anlaşılmalı ve de gereği yapılmalıdır.
***
Bu konuşmanın muhatabı, AK Parti MYKY ve MYK üyelerinden Milletvekillerine, Başbakanından Bakanlarına, Belediye Başkanlarından Belediye ve İl Genel Meclisi üyelerine, İl Başkanlarından İlçe ve Belde Başkanlarına varıncaya kadar hükümet ve parti teşkilat birimleri olduğu gibi, aynı zamanda AK Partiye gönül ve rey veren bütün parti tabanı ve bütün vatandaşlardır da.
Bu konuşma;
“Ey Bakanlar… Ey Milletvekilleri… Ey Belediye Başkanları… Ey Teşkilat Başkanları; sakın birbirinize çalım atmayınız, birbirlerinizi seviniz, birbirlerinize hasetlik ve düşmanlık beslemeyiniz!.. Söz ve eylemlerinizde dava idraki ile hareket ediniz! Sizlerin elinden ve dilinden herkes olmalıdır.” diye okunmalı ve anlaşılmalıdır!
Bu konuşma;
“Bakan olsun Milletvekili olsun, Belediye Başkanı olsun Teşkilat Başkanları olsun; gerek kendi aralarında gerek parti tabanına karşı birbirlerini sevmiyor ve birbirlerine çalış atıyorlarsa, dava idrakiyle hareket etmiyorsa, ellerinden ve dillerinden toplum emin değilse; bunlar bizden değildir.” demektir!
Bu konuşma;
“Ey partiye gönül ve rey verenler; sizler hizmet için seferber olmuş, gecesini gündüze katan, nefislerini tatmin için değil de ülke ve millet için hizmet eden; Bakanından Milletvekillerine, Belediye Başkanından Teşkilat birimlerine kadar bütün atanmış ve seçilmişleri seviniz, onların çalışma azimlerini kırmayınız, onları itibarsızlaştırmayınız.” diye okunmalı ve anlaşılmalıdır!
Bu konuşma;
“Ey MYK üyeleri ve Sayın Başbakan ve Bakanlar!.. Belediye Başkanları olsun Teşkilat Başkanları olsun, sorumluğunuz altındaki bürokratlar olsun; onlar arasında şayet birbirlerine çalım atan, dava idrakiyle hareket etmeyenler, elinden ve dilinden emin olunmayanlar varsa; gerek vatandaşların gerekse partiye gönül ve rey verenlerin onları sevmesi ve onları desteklemesi mümkün değildir. Lütfen bu kişilerin yetkilerini ve makam koltuklarını ellerinden alınız!.. Haklarında gereken idari ve hukuki işlemleri de başlatınız.” şeklinde anlaşılmalı ve uygulanmalıdır!
***
Erdoğan’ın parti grubunda yaptığı konuşma, hem AK Parti Genel Başkanı, hem de Cumhurbaşkanı sıfatıyla yapılmış bir konuşmadır.
Dolayısıyla Sayın Erdoğan’ın grup konuşması sadece parti teşkilat birimlerini değil, aynı zamanda bütün bürokratları da bağlayan bir konuşmadır.
***
Hâsılı kelam:
Bizden olmayanları sevmek, onlara itaat etmek ve onları desteklemek zorunda mıyız?
Vatandaşlar ve parti tabanı; ‘bizden olmayan’ bürokrat ve siyasetçileri sevmek, onlara itaat etmek ve onları desteklemek zorunda bırakılmamalı…
Bizden olmayanlar, siyasetçi olsun bürokrat olsun; yönetimlerde bulunmamalıdır!
"Kimse, kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir, bilmelisin. Küçümsediğin her şey için gün gelir, önemsediğin bir bedel ödersin." (Tolstoy)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
27 Temmuz 2017 / 04 Zilkâde 1438