Kimler hangi basını takip ediyorsa genelde ona göre hadiselere yorum yaparlar…
***
İktidar partisi, hükümet olmanın ve sorumluluğu gereği ülke ve millet menfaatine olduğu düşüncesiyle (tabii ki siyasî bir parti olması hasebiyle siyasî mülahazalarla!) bir karar alır ve uygular…
Haliyle iktidar partisi taraftarları olsun, parti liderinin tensibiyle makam ve mevki sahibi olmuş seçilmiş ve atanmışlar olsun, iktidarın nimetlerinden azami derecede nemalanmış, servetlerine servet katmış, mal mülk sahibi olmuş özel ve tüzel kişiler iktidarın aldığı bütün kararları kayıtsız ve şartsız biraz vefa duygusuyla biraz da iktidar sürecinde gelecekte aynı nimetlerden mahrum olmama düşüncesiyle destek ve alkış yarışına girerler!..
Diğer tarafta muhalefet cenahı da (kendi zaviyelerinden) aynı siyasî mülahazalarla bu siyasî kararlara karşı çıkar ve eleştirirler…
***
İşte ülkemizde siyaset anlayışı; siyasetçiler, partililer ve basının meselelere bakış açısı!..
Ancak unutulan bir gerçek var:
Kişi, sevdiği insanın kusurunu görmek istemez, örter; sevmediği kişinin kusurunu da ortaya döker!..
Bir partili, kendi liderinin söz ve fiillerini alkışlar, başka parti liderlerinin söz ve fiillerini taşlar!..
Kendi liderinin söz ve fiillerini alkışlayıp başka liderleri taşlayan partili, hiç düşünmez ve akletmez ki, başka partililer de kendi liderlerinin söz ve fiillerini alkışlar, onlar da onun lideri dahil bütün sair liderleri taşlar!..
Hal böyle olunca, dikkatten kaçırılan bir husus: Her siyasî liderin talimatlarının ancak kendi partilileri tarafından uygulanabilir olduğu, sair partilileri bağlamadığı hususudur!
***
“Mümin kardeşine tebessüm etmesi sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da sadakadır.” (Tirmizi, Birr, 36)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
01 Nisan 2020 Çarşamba / 08 Şaban 1441