Anaya babaya, ataya hayatta iken saygılı davranmak, onların hizmetinde bulunmak, vefatlarından sonra da onların ruhunu şad edecek amellerde bulunmak; her evladın asgari evlatlık vazifesidir.
Vatana, millete hizmet eden devlet adamlarına hayatta iken saygılı davranmak, hayırlı hizmetlerinde onlara destek olmak, hayırlı hizmetlerde bulunmuş devlet adamlarının vefatlarından sonra da onların ruhunu şad edecek amellerde bulunmak; her vatan evladının ve milletin her ferdinin asgari vatandaşlık ve insanlık sorumluluğunun gereğidir.
Peygamber (SAV) Efendimiz buyuruyorlar ki; “Ölülerinizi hayırla yâd ediniz.”
Dolayısıyla ölülerimizin arkasından olumsuz hallerini konuşmamak ve yazmamak; İslamî bir hassasiyettir.
Hayatlarında güzel hizmetler yapmış, Allah’a kulluk vazifesini güzel yerine getirmiş, imanla Rabbine kavuşmuş “ölülerimizin” güzel ve örnek hallerini, gelecek nesillere de iyi örnek olabilmesi için “konuşarak ve yazarak” gündeme taşımak insanî ve İslamî bir vazifedir.
***
Ataya, ecdada saygı duymak; onların ruhlarını şad edecek bir amelde bulunmaktır…
Ecdadın ruhunu şad edecek bir amelde bulunmaz iken bir de onların ruhlarına eziyet verecek hareketlerde bulunmak ecdada saygı değil saygısızlık olur!
Öz anne ve babasına saygılı olamayanlar, hayatta onların duasını değil bedduasını alacak harekette bulunanlar, ecdadın güzel söz ve fiillerini kendi yaşayışlarında sergilemeyenler, sergilemek gibi bir derdi olmayanlar, onların vefatından sonra ölümlerinin sene-i devriyelerinde nasıl saygıdan bahsedebilirler? Bahsetseler dahi ne derece inandırıcı olabilirler?!
***
Ana ve babasına saygılı olan evlat; ana ve babasının saygılı olduğu dedesine de saygılı olur.
Bizler 95 yıllık devlet büyüklerimizi unutmadığımız gibi 700 yıllık devlet büyüklerimizi de unutmayız.
***
“10 Kasımları kuru kuruya ölüm yıldönümü olarak anmayı değil, yeniden doğuş olarak kutlamayı daha önemli görüyorum. Bunu yasa dönüştürdüğümüz zaman, yas kazandırmaz, bunları milat olarak görmek, yeniden doğuş olarak görmek bizi çok daha farklı geleceğe taşıyacaktır…
Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille inmiş değildir. Gazi Mustafa Kemal de nevzuhur bir devlet adamı değildir. Anadolu Selçuklunun bıraktığı yerden bayrağı nasıl Osmanlı devraldıysa, Osmanlının bıraktığı yerden Cumhuriyet almıştır. Tarihimize bütünüyle sahip çıkacağız…
Gazi'nin mesajlarını hala anlayamayanların olduğunu üzüntüyle karşılıyorum. Bunların başında kurucusu olduğu partinin mirasyedileri var. Fatih gibi Gazi de milletine sonsuz güven ve inanç bahsediyordu. Kendi küçük siyasi çıkarları uğruna yeni Türkiye'yi karalamanın peşinde olanlar onun adını ağızlarına almayı hak etmiyor.” (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan)
***
Bütün Şehit ve Gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyoruz.
Ülkemize, milletimize ve İslam’a hizmet etmiş bütün ecdadımıza Allah’tan rahmet ve mağfiret diliyor, evlatlarına ve sevenlerine sabırlar niyaz ediyoruz.
***
“Ey oğuI; ananı, atanı say, bereket büyükIerIe beraberdir.” (Şeyh EdebaIi)
Vesselam…
Ahmed Çıtlakoğlu
10 Kasım 2018 / 02 Rebiul’evvel 1440