Geçmiş iki dönemdir Giresun Merkez Belediye Başkanlığında CHP’li Kerim Aksu oturuyor.
Resmiyette iki dönemdir seçimi CHP’nin adayı Kerim Aksu kazanıyor.
Seçim neticesiyle alakalı iki iddia konuşuluyor:
Biri; seçimi CHP değil Kerim Aksu kazandı.
Diğeri; seçimi Kerim Aksu kazanmadı, AKP’liler (AK Partililer değil!) Kerim Aksu’ya başkanlığı ikram ettiler.
Bu da iki sebeple oldu:
Bir: AK Parti’nin seçimi kazanmaması için bile bile birileri zayıf aday gösterdi!
İki: AK Parti içinde partisini değil şahsi menfaatlerini ön planda tutan, AK Partili bir başkandan alamayacaklarını bilen bir kısım AKP’liler almak istediklerini rahat alabilmek için CHP’li adayı desteklediler! Bu iddia o tarihlerde konuşuluyordu, bugünler de yine konuşuluyor.
Ne derece doğrudur bilemiyoruz. Ancak genel seçimlerle mahalli seçimlerde partilerin reyleri mukayese edildiğinde çarpıcı rakamlar şüpheleri artırmaktadır.
Mesela, 2009 yılında Ak Parti’nin İl Genel Meclisindeki rey oranı % 42 iken, Belediye Başkanlığında % 29’dur. CHP ise; İl Genel Meclisinde % 23,4 oranında rey alırken, Belediye Başkanlığında % 40 üzerinde rey almıştır. Yani İl Genel Meclisinde partisine rey kullanan bir kısım (sözde!) Ak Partili seçmen, Belediye Başkanlığında CHP’ye rey kullanmıştır.
Keza 2011 genel seçimlerinde Giresun Merkez’de (belediye sınırları dâhilinde) 26 mahallede Ak Parti 28 500 rey alırken CHP’nin aldığı rey; 20 200…
***
Bu dönem de normal şartlarda Giresun Merkez’de AK Parti, MHP ittifakının da katkısıyla daha güçlü olarak seçimi çok rahat kazanması gerekirken; şayet aday tespitinde yine hata yaparlar ve gizli AKP’liler yine geçmiş dönemlerde olduğu gibi CHP ile gizli ittifaka girerlerse başkanlığı yine CHP’ye ikram etmiş olurlar!
***
AK Parti’nin bu seçimde rakibi CHP değil, kendi içindeki AKP’liler olacaktır!
AK Parti’nin en tehlikeli muhalifi, önündeki en büyük engel; muhalefet partililer değil parti içindeki AKP maskeli Hesâbîler güruhudur.
***
Partinin seçimi kazanması için değil de kendilerinin başkan olması için ortalıkta görülen kişilerden aday olmaz.
AK Partililer; milletvekilleri, parti teşkilatları ve aday adayları el birliği içinde şayet; kimin başkan olacağının hesabı dışında “AK Parti başkanlığı nasıl kazanabilir, ya da AK Parti hangi adayla başkanlığı kazanabilir” hesabıyla hareket edebilirse belediye başkanlığını rahat kazanabilir.
Aksi halde “Ben Başkan olayım”, “Benim hemşerim Başkan olsun, benim dostum, yakınım Başkan olsun” gibi bir kısır çekişme içine girilirse; Allah selamet versin, başka bir bahar da buluşmak üzere; acı akıbet kaçınılmaz olur!
***
Artık şu gerçek göz ardı edilmemeli:
-Metal yorgunları ve Hesâbîlerle seçim kazanamazsın!..
-AK Parti, artık eski AK Parti değil, AK Partililer de eski AK Partililer değil.
Bu dönem öyle bir dönem ki: Ekvatorda buzdolabı pazarlamak maharet değildir. Esas maharet kutuplarda buzdolabı pazarlayabilmektir.
Hangi parti olursa olsun, bütün partiler için geçerli olabilecek formül: Birkaç dönemdir belediye başkanlığını kazanılamayan bölgelerdeki aday profili; kutuplarda buzdolabı pazarlama maharetini gösterebilen pazarlamacı profili olmalıdır.
***
“Ben de belediye başkanlığına adayım” demek kâfi değildir.
“Ben de bu seçimlerde belediye başkanıyım” diye ortaya çıkanlar, öncelikle seçildiklerinde nasıl hizmet yapacaklarına dair plan ve projelerini, hatta çalışma ekibini de kamuoyu ile paylaşmalıdır.
***
“Kendisini büyük gören kimse kendisinden daha büyük kimse görmediğinden, gözü kimseyi görmez.” (Şeyh Sâdî Şîrazî)
Vesselam...
Ahmed Çıtlakoğlu
17 Ekim 2018 / 08 Safer 1440