DERTSİZ GENÇLİK

Abdurrahman AKSU

Hiçbir gencin derdi değil bu vatan…Umurunda değil hiçbirinin ar,namus,töre ! Yalnızca tüm ülküleri kendi emelleriyle dolu. Aşk,para,zenginlik, refah hayat ! Gerisi yalan,boş,gereksiz…Bunları getirmeyecek her çalışma zaman kaybı,ömürden eksildi,hayattın gerçeğinden uzak durumlar.
 
         Bu tablo için gençleri suçlayamayız ! Onlara bu durumu aşılayan ve hayatında ki tüm adımlarını belirleyip tertipleyen “dershane” isimli kapitalist bir mekanizma var ! Sadece bu değil,onu besleyen ve tamamıyla onun için dizayn edilmiş milli(!) eğitim sistemi.
 
      İşte bu etkenler bir araya gelince , tüm topluluklarda yaşlılık artarken bizim parlayan yıldız olarak kabul ettiğimiz gençliğimiz ışıltısını kaybediyor,bununla birlikle o gençliğin sahibi Türk Milleti sönüp yok olmaya yelteniyor!
 
     Asır sır ise burada ortaya çıkıyor! Neden bu sönüşe kimse ses çıkartmıyor? Dağı eritip güneşe uzanan bu milletin, gelecekte ki hayat damarlarının bedbaht durum da varlığını devam ettirebilmesi niye? Ya da konuşan ağızlar neden bantlanıyor? Bantlanamayanlar neden tabutlarla uğurlanıyor?
 
      Hayatın yansıması olarak kabul edilen görsel basında verilen dizilerde alçaltıcı,mide bulandıran,dedikodu ve hasetten ibaret aşk’tan kurulu diziler gençlere hayat tarzı olarak aşılanırken,diğer yandan her sokak başında , şehrin göz alıcı mekanlarında kapital düzenin açtığı işyerinde bu dizileri tasdikleyen imajlarla onları tam da istedikleri söndürücü kalıba oturmaktalar !
 
      Çok acı ki bu durumun ne kadar kahreden ve iç yakıcı olduğunu anlatması gereken kalemler,gazeteler,medyalar yine aynı ele teslim edilmiş.Ülke Milli Mücadele yıllarından bile daha içten manevi işgalin eşiğine yanaştırılmaktadır!
 
    Laiklik,modernleşme ,batılılaşma adı altında batı da ne kadar çöplük varsa moda adı altında Fatih’in Nesline yedirilirken , bu durumu görmemezlikten gelerek gelecek hakkında söyleyişte bulunmak sadece hayal kurmaktan ibarettir.Bu yüzden; bir an önce bu sitem kökünden kurutulmalı,her bir fert Oğuz Kağanın asırlar öncesinden günümüzü görerek haykırdığı nükteyi tüm muhasebelerinde işitmeli;
 
     Ey Türk Milleti işit! Üstte mavi gök çökmedikçe Altta yağız yer delinmedikçe Senin ilini ve töreni kim bozabilir !