Referandum yaklaştıkça muhalefetin akıl ve mantıkla alakası olmayan yalanları artmaya başladı. Yalanın da bir raconu olmalı. En azından akla yatkın olmalı. Ne bileyim millet inanmalı işte. Ama muhalefet partileri öyle kara propaganda yapıyorlar, öyle yalan söylüyorlar ki millet artık gülmeye başladı.
Başta Sayın Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yöneticileri tek adamlık üzerinden, Cumhurbaşkanının kararname yetkisi üzerinden öyle kara propaganda yapıyorlar ki insan hayret ediyor. Ne diyor Kılıçdaroğlu, bir gecede emekli maaşları indirilecek. Muharrem İnce çıkıyor bir gecede kararnameyle muhtarlıklar kapatılacak diyor. Bir başkası çıkıyor, bir kararnameyle ülke bölünecek diyor. Bir başkası çıkıyor, Cumhurbaşkanı meclisi fesih edecek diyor. Ne kararnameymiş be. Tamam, kararname önemli bir yetkidir de bu kadar abartmanın anlamı ne ki?
O zaman ben de Sayın Kılıçdaroğlu’na şu soruları sormak isterim. Sayın Kılıçdaroğlu bir gece çıkacak kararnameyle Erdoğan, domatesleri hıyar yapabilir mi ki? Yine Erdoğan bir kararnameyle hanımların doğum süresini 9 aydan üç aya indirebilir mi ki? Mesela Erdoğan, Kuşum Aydın’ı bir kararnameyle Kırkpınar başpehlivanı yapar mı ki? Ne de olsa yalanın ölçüsü yok. E o zaman sormaya devam edelim; Çemişgezek Spor, bir gece kararnameyle Fenerbahçe’nin şampiyonluklarını alabilir mi? Yalanın dibine vurmaya devam edelim. Bir kararnameyle Erdoğan, İngiltere’yi tekrar Avrupa Birliğine sokabilir mi? Ya da ABD Başkanı Trump ve Hlary’yi barıştırabilir mi?
Yav kardeşim Erdoğan, nihayetinde halktan oy alacak ve seçilecek. Belki de Erdoğan seçilemeyecek. Kim seçilirse seçilsin halktan oy alacak. Bir Cumhurbaşkanı oy aldığı emeklinin maaşını niye kessin. Her gün muhtarlarla birlikte olan Erdoğan, neden muhtarlığı kaldırsın. Muhtarlara en büyük değeri Erdoğan verdi. Emekliye, dul ve engelliye en çok yardımı Erdoğan yaptı. Erdoğan’ı güçlü kılan halka yakınlığı ve halka kazandırdığı ekonomik değerler. Milletin tamamı ekonomiden pay alıyor o nedenle Erdoğan’ı daha çok seviyor. Kimse babasının hayrına Erdoğan’ı sevmiyor. O nedenle halkla gelen bir devlet başkanı, halka ters düşen iş yapmaz. O nedenle muhalefet akla uygun yalan söylemeli. Öte yandan meclis ne güne duruyor. Erdoğan yanlış bir karar alırsa Türkiye Büyük Millet Meclisi 5 dakika sonra bu kararı kanunla düzeltir. Meclisin kararı kararnameden üstündür. Muhalefet bunu bilmiyor mu? Elbette biliyor da işine gelmiyor.
Erdoğan yerel medyaya sahip çıktı…
22 Mart günü Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Anadolu medyasını kabul etti. Başkanlığını benim üstlendiğim Anadolu Yayıncılar Derneği ve 550 yerel gazeteci Külliye’deydi. Sayın Erdoğan bir ilki gerçekleştirmiş oldu. İlk defa bir Cumhurbaşkanı, Anadolu medyasını topluca kabul etti. Erdoğan’ın bu kabulü Anadolu medyasını çok mutlu etti. Cumhurbaşkanımıza bazı önemli taleplerimizi ilettik. Bu taleplerden en önemlisi olan Anadolu Ajansı ücretlerinin indirilmesi konusuydu. Cumhurbaşkanımız Anadolu Ajansı Genel Müdürü Şenol Kazancı’ya talimat verdi. Ve hemen yüzde 50 indirim geldi. Cumhurbaşkanımız telif sorununu da Türksat uydu fiyatları sorununu da çözme sözü verdi. Ulusal kanallarla yerel kanallar aynı ücreti ödüyorlar. Yerel medya bundan sonra daha ucuza uydu kullanacak. Erdoğan söz verdiyse yapar. Millet ve yerel medya Erdoğan’a güveniyor.