kadına yönelik baskının, şiddetin, tacizin en üst düzeyde yaşadığı bir ülkede olduğumuzu görüyoruz. Kadın cinayetleri son 7 yılda yüzde bin 400 arttı. 2002 yılında öldürülen kadın sayısı 66 iken, 2009'un ilk 7 ayında bu sayı 953'e çıktı. Resmi kayıtlara göre 2003'te 83, 2004'te 128, 2005'te 317, 2006'da 633, 2007'de bin 11, 2008'de ise 806 kadın cinayeti işlendi. AK Parti'nin iktidar olduğu bu 7 yılda, kadına yönelik şiddet ve ölüm olaylarında açılan dava sayısı 12 bin 678. Her gün 5 kadının öldürüldüğü
açıklanan raporlar arasında, böyle bir zamanda AK Parti hükümeti ve yandaşları da şiddet üretecek yeni ortamlar hazırlamaktan geri durmuyor. Bunun en çarpıcı örneği, HSYK tarafından gündeme getirilmiştir. HSYK'nın açıklamalarına göre tecavüz davalarında eski TCK maddesi 434'ün geri getirilmesi isteniyor. Bu maddeye göre tecavüzcünün mağdurla evlenmesi halinde cezanın ertelenmesi öngörülüyor. Bu da AK Parti'nin oluşturduğu yandaş yargının kadın düşmanlığını taşıdığı son noktayı açıkça göstermektedir"
dedi.
"Türkiye'de son yıllarda katliama dönüşen kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet, münferit olaylar değil; sistematiktir, politiktir" diye devam eden Karanlık, "Kadınları güçsüzleştiren, kadını birey olarak görmeyen, sadece aile içinde kabul eden yasalar oldukça politiktir. Kadın toplumsal yaşamda yok sayıldığı, kadının yerinin evi, kocasının yanı olduğu düşüncesi ile hareket edildiği, gerekli yasal düzenlemeleri yapılmadığı, kadına yönelik gerçek istihdam politikaları ve kadın-erkek eşitliğini
sağlayacak politikalar üretilmediği için politiktir" ifadelerini kullandı.
Grup, basın açıklamasının ardından bir süre oturma ve alkış eylemi yaptı.