"BURAYA OSMANLI DÖNEMİNDE KURA-İ SEBA DENİRDİ"
Kahraman, daha sonra doğup büyüdüğü köy olan Tulumpınar Köyü’nü ziyaret etti. Köy ziyareti basına kapalı gerçekleşti. Köy ziyaretinin ardından ise İkizdere İlçe Merkezi’nde hemşehrileri ile görüşen ve tek tek tokalaşan Kahraman ardından İkizdere Kaymakamı Halil İbrahim Kazar’ı makamında ziyaret etti.
Kaymakamdan brifing alan Kahraman, İkizdere’nin tarihine değinen konuşmasında “Burası Kura-i Seba. Osmanlı döneminde İkizdere’nin adı Kura-i Seba idi. Kura; topluluk, seba ise yedi demekti. Yani 'yedi pare köy' demektir. Trabzon salnamelerinde şöyle yazar; 'Trabzon sancağı, Rize kazası Kura-i Seba nahiyesi' İlçemiz toprak yeterli olmadığı için sürekli göç vermiştir. Yazın gurbete çıkılmış, kazanılan kışın İkizdere’ye dönülüp yağa, tuza ve şekere verilmiştir. Demokrat Parti döneminden sonra ise gurbetçilerimiz gidip dışarıya yerleşti. Dışarıda bir çok iş adamımız ve zenginimiz oluştu. Hiç biri doğduğu yeri unutmadı. Kök unutulmamalıdır. Kök olmazsa kurunur. Kökü olmayan ağaç yaşamaz. Saksıda ki ağaçlar yaşamaz. Dolayısı ile buradan çıkanlar burayı hiç unutmazlar. Bu kültür manasında milliyetçiliktir ve olması gerekir. Bunu aşıp kafa taşına işi döktüğünüzde bu olmaz. Evini, ailesini, mahallesini ve ilçesini sevmekle milliyetçilik olur. Doğduğum topraklardayım. Buradaki ağaçlar kayalar benimle konuşur” diye konuştu.
Kahraman, daha sonra Trabzon’a gitmek üzere ilçeden ayrıldı.