Ünlü işadamı Sedat Peker, 7 Haziran seçim sonuçlarını değerlendirdi. Peker, sosyal medya hesabı zerinden yaptığı değerlendirmede, “Bir musibet, bin nasihattan hayırlıdır.” öğretisinin önemini kulak arkası etmeden önümüze bakmamız gerektiğine inandığını ifade ederek, ortada hayır görecek bir seçim sonucu olmadığını vurguladı. Milliyetçi-Muhafazakar kesime de tepki gösterdiği paylaşımında muhalefet partileri ve medya patronlarının eline saz verip, üzerini krem şanti ile örterek el birliği ile bir Frankenstein yarattığını, gelecek yıllarda bu Frankeştayn’ın çok daha aç gözlü, çok daha acımasız olacağını ifade eden Peker, bu Frankeştayn’ın bir taraftan barış hikayeleri anlatırken diğer taraftan masum canlara kıyacağını kaydetti. Peker, ayrıca, seçim sonuçları dolayısıyla kinaye yaparak kendisini zor bir gelecek beklediği şeklinde yorumda bulunanlara da sert bir karşılık vererek, “Benim adım Sedat Peker, ben cehenneme bile diz çökmeden ayaklarımın üzerinde gideceğim, zebanilere bile gülümseyeceğim, demiştim. Bunun haricinde benden geri adım atmamı beklemek, bir ömür gereksiz yere aptalca zaman geçirmektir.” sözleriyle davasında geri adım atmayacağını açık açık ifade etti.
İşte Sedat Peker’in o paylaşımı:
Kıymetli Dostlarım,
Öncelikle seçim sonuçlarının milletimiz için hayırlı olmasını Yüce ALLAH’tan tüm kalbimle dilediğimi bilmenizi istiyorum.
Ben SEDAT PEKER olarak baktığım zaman, bir hayır göremiyorum.Ancak “Bir musibet, bin nasihattan hayırlıdır.” öğretisinin önemini de kulak arkası etmeden önümüze bakmamız gerektiğine inanıyorum.
Öncelikle şunu söylemek isterim; bazı arkadaşlarımız seçim sonuçlarıyla ilgili kinaye yaparak bana şimdi ne yapacaksın, seni belki de gelecekte zor günler bekliyor gibi yorumlar yazmışlar. Bu kişilere arkadaş dememin sebebi asla layık oldukları için değil, sadece kendi edebim gereğidir(Bunu da özellikle belirtmek isterim.).
Daha önceleri de benim adım SEDAT PEKER, ben cehenneme bile diz çökmeden ayaklarımın üzerinde gideceğim, zebanilere bile gülümseyeceğim, demiştim. Bunun haricinde benden geri adım atmamı beklemek, bir ömür gereksiz yere aptalca zaman geçirmektir.
Kıymetli Dostlarım, bazı dönemler vardır; o dönemlerde iyi insanların, iyice soluklanıp, zor şartlara kendini alıştırmaları gerekir. Bence ülkemizin ve insanlarımızın önümüzdeki günlerde yaşayacağı şartlar böyle olacaktır.
Muhalefet partileri ve medya patronları el birliği ile bir Frankenstein yarattılar (Eline saz verip, üzerinide krem şanti ile örterek) ve zannederimki gelecek yıllarda bu Frankeştayn çok daha aç gözlü, çok daha acımasız olacak. Bir taraftan barış hikayeleri anlatırken diğer taraftan masum canlara kıyacaklar.
Bana diyorlar ki yakın bir zamanda erken seçim olur, her şey düzelir. Bende diyorum ki artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Medya baronlarının desteği ile Hdp’nin oyu ilk seçimlerde en az % 16 olacaktır.
Milliyetçi-Muhafazakar dünya görüşüne sahip “VATAN EVLATLARI” nın, uzun vadeli bir mücadeleye şimdiden hazırlanmaları gerektiğine inanıyorum. Hangi ticari işi yapıyorsak işimizde en az iki kat daha başarılı olmalıyız. Çocuk sayımızı mutlaka ama mutlaka arttırmalıyız ve ASLA bize anlatılan, zahmeti az , mükafatı çok, ayrıca da sonu mutlu biten hikayelere kanmamalıyız.
Kıymetli Dostlarım, bizim en büyük talihsizliğimiz, kendini Milliyetçi-Muhafazakar olarak tanımlayan ancak beyninin yerinde maalesef ki delikli gri sünger taşıyan, insanların sayısının biraz fazla olması. Diyarbakır’da ki patlamayı anlatırken, yaralı polislerimizin şehit olduğu haberinin bana yanlış iletilmesi üzerine iki tane şehitimiz var diye yazmıştım.
Kendisini Milliyetçi-Muhafazakar dünya görüşüne ait gösteren ancak kafataslarının içerisinde beyin yerine gri delikli sünger taşıyan bazı arkadaşlar, Hdp’lilere şehit dediğim için benimde Pkk’lı olduğumu yazmışlar (Bu yakıştırmayı gerçek bir deliye anlatsan deli bile bu yakıştırmayı yapana gülerek, Oğlum şurdan bir s……. git der.).
Görevli arkadaşlar, sayfada devamlı düzeltme yayınlayarak, yaralı polislerin vefatı için söylendi, deselerde onlar tekrardan aynı şeyi söylemişler. Kıymetli Dostlarım, bizim düşmanlarımız kadar hatta düşmanlarımızdan daha çok kendini Milliyetçi-Muhafazakar olarak tanımlayan ancak kafatasının içinde beyin yerine delikli gri sünger taşıyan insanlara dikkat etmemiz gerekir.
Sonucunda şu an yaşadığımız duruma da düşmanlarımızın bu tip insanları istedikleri gibi kullandıkları ve yönlendirdikleri için düştüğümüzde zaten apaçık ortadadır.
Kıymetli Dostlarım, bana göre kısacası önümüzde iki şık var; ya düştüğümüz duruma her gün ağlayacağız, dostlarımızı toplayıp biz bu hallere düşecek adam mıydık? Diyerek olayı dramatize edeceğiz.
Ya da zaman kaybetmeden uzun soluklu bir mücadeleye başlayacağız. Bu mücadele de pusulamız; İNANCIMIZ, AKLIMIZ, ONURUMUZ,AZMİMİZ olmalıdır..
BİR UMUTTUR YAŞAMAK
SEDAT PEKER
İlk yorum yazan siz olun
Türkiye Haberleri
çakarlı araç kullananlar yandı , ilk yakalamada 96 binlira ceza
Anadolu Medyasından TÜRKSAT’a %50 İndirim Talebi
Tüketici Güven Endeksi Açıklandı
Eski Tip Sürücü Belgelerinin Yenilenme Süresini Uzatıldı
YEREL MEDYA VE GENÇLİK KISA FİLM YARIŞMASI’NDA DERECEYE GİRENLERE ÖDÜLLERİ TAKDİM EDİLDİ