Karadeniz Demiryolu yapımı için ilimizdeki sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan bir komite kurarak, demiryolunun kurulması için “Başbakanımız son imzayı atana kadar imza kampanyası” sloganıyla bir imza kampanyası başlatmıştık. Bu doğrultuda Rize kamuoyunun ve siyasilerin dikkatini çekmeye devam edeceğiz.” dedi.
Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyete kadar 4 bin km demiryolu yapıldığını, Cumhuriyet döneminde 1923-1938 arasında 3 bin 14 km demiryolu yapıldığını hatırlatan Turna, “Atatürk’ün ölümünden sonra demiryolu yapımı yavaşlatılmış 1939-1950 yılları arasında 779 km, 1951 ‘den sonra 878 km. 1938-1950 yıllarında kazma ve kürekle günde 600 metre demiryolu yapılırken 1939-1950 döneminde günde 200 metre, 1951’den sonra da günde 50 metre yapılmış. Dünya demiryollu ağlarıyla birbirine bağlanırken biz karayollarına ağırlık vermişiz. Demiryolunu, vagonları biz yapabilirken karayolu için asfalt petrolünü, taşıtları, taşıtların yakıtlarını dışarıdan almışız ve petrole bağımlı bir ülke durumuna düşmüşüz. Rize’de daha da acı bir durum olmuş. Ruslar tarafından döşenen rayları söküp ev yapımında kullanmışız. Çok geç kaldık ancak yeniden başlarsak ülkemizi demir ağlarla dünyaya bağlayabiliriz. Bizler Rize’den Karadeniz “Demiryolu ve Hızlı Tren” için el ele tutuşarak sesimizi duyuralım” şeklinde konuştu.
NEDEN DEMİRYOLU?
AB’de yapılan çalışmalar; aynı işi yapmak için gereken platform genişliğinin demiryolunda, otoyola göre % 64 daha dar olduğunu göstermektedir.
Saatte tek yönde 60 bin yolcu taşımak için, 12 şeritli bir otoyol gerekirken, aynı miktardaki yolcuyu çift hatlı bir demiryolu ile taşımak için mümkündür.
Yukarıda belirtilen talebi karşılayacak otoyolun KM maliyeti yaklaşık 24 milyon dolar iken, çift hatlı, elektrikli ve sinyalli demiryolunun maliyeti sadece 4 milyon dolardır. Ayrıca demiryolunun teknik ömrü 30 yıl, karayolunun ise 10 yıldır.
TRAFİK KAZALARI
Demiryolu taşımacılığında 100 milyon taşıt-Km’ye düşen kaza oranı karayollarına göre yaklaşık 39 kat daha azdır. Aynı zamanda ölü ve yaralı sayısı bakımından da yaklaşık 8 kat daha güvenlidir.
HAVA KİRLİLİĞİ
Demiryollarında havaya salınan karbon monoksit miktarı, karayollarına göre yolcu taşımacılığında 155, yük taşımacılığında ise 123 kat daha azdır.
ARTAN ULAŞIM TALEBİ
Türkiye’de son 25 yıldaki büyüme eğilimlerinin sürmesi durumunda 2020 ylında; yolcu trafiğinin bugünkü düzeyinin yaklaşık 3.3 katına (540 Milyar Yolcu –Km), Yük trafiğinin ise 2,5 katına (300 Milyar Ton-Km) çıkacağı tahmin edilmektedir.
Yılda ortalama % 1,6 artan nüfusa paralel olarak sürekli yükselen ulaşım talebinin karşılanabilmesi için, demiryolu ağının mutlaka genişletilmesi gerekmektedir.
ENERJİ TÜKETİMİ
Yolcu taşımacılığında demiryolu, otobüse göre 3 kat, otomobile göre de yaklaşık 12 kat daha az enerji tüketmektedir. Yük taşımacılığında ise demiryolu, denizyoluna göre 2,7 kat, kamyona göre de yaklaşık 15 kat daha az enerji tüketmektedir.
TRAFİK SIKIŞIKLIĞI
Günümüzde her ay ortalama 100 bin yeni araç daha trafiğe çıkmaktadır. 1985 yılında 51,4 milyon olan nüfusumuz 2012 yılına gelindiğinde 75 milyona, motorlu taşıt sayısı ise 2.4 milyondan 15 milyona yükselmiştir.
GÜRÜLTÜ
Stuttgart’ta yapılan bir anket çalışmasında demiryollarının çevreye verdiği gürültünün karayollarına göre 10 kat daha az olduğu belirlenmiştir.