Rize Cumhuriyet Başsavcısı Atilla Aslan, toplum sağlığını önemli ölçüde etkileyen, suç olgusunu artıran uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımının Rize'de de arttığına dikkat çekerek "Son yıllarda dünyada olduğu kadar Rize'de de yetişme çağında olan gençler arasında uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanımının giderek arttığının görmekteyiz" dedi.
Rize Gençliği Madde Bağımlısı Olma Yolunda İlerliyor!
Aslan, yaptığı yazılı açıklamada, toplum sağlığını önemli ölçüde etkileyen, suç olgusunu artıran uyuşturucu ve uyarıcı madde suçlarının olduğunu ifade ederek, şunları belirtti: ''Uyuşturucu ve uyarıcı madde suçları ulusal ve uluslararası bağlantılara sahiptir ve bu nedenle güçlü illegal örgütlenmeler şeklinde toplumsal sistemi tehdit eder. Bu nedenledir ki devlet ve yargı bu tehditle sürekli mücadele halindedir. Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünya ticaretinin yüzde sekizini uyuşturucu ekonomisi oluşturmaktadır. Yalnızca bu saptama olayın ciddiyetini anlatmakta yeterli olacaktır. Son yıllarda dünyada olduğu kadar ilimizde de yetişme çağında olan gençler arasında uyuşturucu ve uyarıcı madde kullananımın giderek arttığı görülmektedir.''
Uyuşturucu ve uyarıcı madde suçlarının Türk Ceza Kanunu'nun 188., 189., 190., 191. ve 192. maddelerinde düzenlendiğini ifade eden Aslan, şöyle devam etti: ''Uyuşturucu madde kullanımının yaygınlaşması yasal önlemler almayı zorunlu hale getirmiştir. Birçok ülke madde bağımlılarının denetim ve tedavi altına alınmaları için yasalarında düzenlemeler yapmaktadır. Ülkemiz, bu kapsamda Avrupa Birliği sürecinde çok önemli reformlar ve yasal düzenlemeler gerçekleştirmiştir. Bu düzenlemeler çerçevesinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'yla beraber Türk Hukukuna ''denetimli serbestlik'' kurumu girmiş ve 5402 sayılı ''Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu'' yürürlüğe konulmuştur.''
Uyuşturucu ve bağımlıları ile mücadelede denetimli serbestliğin önemi
Denetimli Serbestlik hizmetinin onarıcı adalet kavramıyla ifade edilen bir sistem olduğunu vurgulayan Aslan, şunları kaydetti: ''Gelişmiş toplumlarda 150 yıllık geçmişe sahip bir alternatif adli yaptırım sistemidir aslında. Özellikle ilk defa suç işleyenler bakımından, özgürlüğü bağlayıcı cezaların yol açabileceği sorunların giderilmesi açısından, kişinin toplumla bağının koparılmadan ıslah edilmesinin amaçlandığı, hakkında verilen kararda öngörülen süre kadar gözetim altında tutulmasını ve kendisine yardım edilmesini sağlayacak avantajları içeren ve bu alanda özel bir değere sahip olan sistemdir. Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinin ağır ceza merkezlerinde kurulması öngörülmüştür. Ülkemiz için olduğu kadar ilimiz için de son derece önemli bir kurumdur. Denetimli Serbestlik sistemi suçla mücadelede daha insancıl ve etkin bir sonuç elde etmemize olanak sağlamaktadır.
Cezaevlerindeki yoğunluk ve bu yoğunluğun oluşturduğu ekonomik boyutları da göz önüne aldığınızda bu yeni sistemin pek çok anlamda olumlu katkısının olduğu daha iyi anlaşılmaktadır. Geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren 6291 sayılı kanunla elektronik takip sistemi adı verilen yeni bir sistemin temelleri atılmıştır. Bu kanun ile şüpheli, sanık veya hükümlülerin toplum içinde izlenmesi, gözetimi ve denetimi elektronik cihazların kullanılması suretiyle yerine getirilecektir. Bu sistemin alt yapı çalışmaları ülke genelinde başlatılmış olup, pilot bölge olarak seçilen müdürlüklerimizde uygulama aşamasına geçilmiştir. Böylelikle denetimli serbestlik kararlarının daha çağdaş, daha etkin olarak yürütülmesi sağlanacak ve bu yeni uygulama infaz sistemimizin daha modern bir anlayışıyla yeniden şekillenmesine olanak sağlayacaktır.''