Kızılcahamam Eğitimci Nuray Yeşil Şehir Müzesi'ni gezdikten sonra, Kızılcahamam Kaymakamı Mehmet Yıldız, Kızılcahamam Belediye Başkanı Muhittin Güney ile KONTV Genel Yayın Yönetmeni Nurettin Bay'ın da katılığı gazetecilerle sohbet toplantısı yapan Kurtulmuş, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları cevapladı.
ABD'deki yeni yönetimle, Ortadoğu politikalarına ilişkin bir görüşme yapılıp yapılmadığının, ABD'nin Ortadoğu politikasında bir değişiklik olup olmadığının sorulması üzerine Kurtulmuş, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Ortadoğu konusunda şu anda sözlerinin olduğunu, bu sözlerin nasıl etki edeceğinin henüz görülmediğini bildirdi.
ABD'nin, "Ortadoğu'nun jandarması" olmaktan artık kendilerini bir şeklide kurtarmak istediğini aktaran Kurtulmuş, "Birden buradan çekilmeyi nasıl yapacaklar? Obama yapamadı. 'Biz artık Ortadoğu'nun jandarması değiliz' manasına gelen lafı da açıkça söylemesine rağmen yapamadı. Trump'ın da bu şekilde düşündüğünü seçim kampanyası sırasından biliyoruz. Burada yeni bir denge oluşturmak mecburiyetindeler." ifadesini kullandı.
- "Ortadoğu barışı kurulmadan dünya barışı kurulamaz"
"Ortadoğu'nun çivisi çıktı. 20 sene evvel ile bugünü kıyasladığımızda çok daha istikrarsız, çok daha güvensiz bir Ortadoğu var." diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Ortadoğu'daki, yani Mena Bölgesi dediğimiz Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde, çok ciddi bir siyasal ayrışma döneminden geçiyoruz. Soğuk Savaş döneminde, bu ayrışmalarda Amerika ya da Rusya bir şekilde istifade ediyordu. Birisinin düşmanı ötekinin dostu, ötekinin dostu bir diğerinin düşmanı oluyordu. 1990'dan sonra Soğuk Savaş sona erdi ama yeni bir dünya düzeni kurulamadığı için zaten denge durumunda olmayan bir dünya düzeninin üzerine bir de ilave bir dengesizlik, çivisi çıkmış bir dengesizlik olarak Mena Bölgesi'ndeki bu çatışmalar geldi. Şu anda belki bazılarının işine geliyor. Kendi maşalarını kullanarak bu coğrafyada bir şekilde güç elde etmeye çalışıyorlar. Ama mühim olan burada kalıcı bir istikrarın sağlanabilmesidir. Ortadoğu barışı kurulmadan dünya barışı kurulamaz. Bunu hepsi biliyor."
- "Dünyanın her yeri terör örgütlerinin tehdidi altında"
Mena Bölgesi'ndeki türbülansın herkesi tehdit ettiğine, şu anda da bu tehdidin, terör örgütleri üzerinden görüldüğüne vurgu yapan Numan Kurtulmuş, "İstanbul Havalimanı ne kadar tehlikedeyse, Kahire Havalimanı ne kadar tehlikedeyse, Pakistan ne kadar tehlikedeyse aynı şekilde Paris, Brüksel, Berlin Havaalanı da New York havaalanı da aynı tehdit altındadır. Sadece havaalanları değil, geçmişte de gördük, Allah muhafaza, metrolar, meydanlar, eğlence yerleri, turizm mekanları, dünyanın her yeri terör örgütlerinin tehdidi altındadır. Sebep nedir? Sebep bu hale dönmüş olan Ortadoğu, Kuzey Afrika coğrafyasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, işgaller, askeri müdahaleler, savaşlar, iç çatışmalar, siyasi istikrarsızlıkların büyük bir mülteci sorununu ortaya çıkardığını da sözlerine ekledi.
- ABD'nin PYD'ye verdiği silahlar ve çocuk savaşçılar
ABD'nin silah desteği yaptığı PYD içerisinde çocuk savaşçıların olduğunun, bunu da ABD'nin umursamadığının ifade edilmesi ve "Bu aslında bir savaş suçudur ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına ilişkin sözleşmeye göre de suçtur. Dünyanın süper gücü, adaletten bahseden bir ülke savaş suçu işliyor ve ne UNESCO ne izleme komitelerinden ses çıkıyor. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" diye sorulması üzerine Kurtulmuş, durumun son derece açık olduğunu, bunun bir savaş suçu olduğunu belirtti.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şu görüşlere yer verdi:
"(Biz karışmıyoruz) diyorlarsa bunu şunun için diyorlar, terör örgütlerinin bir kısmını diğerlerinden ayırıyorlar. 'İşimize yarayan terör örgütleri', 'karşımızda olan terör örgütleri' diye ayırıyorlar. Dünyadaki temel problem budur. Terör örgütlerinin hepsi illegal yapılardır. Bu terör örgütlerinin hepsinin de silahtan arındırılması için ortak küresel bir mücadele verilmesi gerekir, bunların gücünün ortadan kaldırılması için. Sizin sorunuza bir soru daha sormak lazım. Bu DEAŞ bu kadar silahı nereden buluyor? PYD bu kadar silahı nereden buluyor? İçecek yarım bardak temiz suyu olmayan insanların eline yüz binlerce dolarlık bu ölüm makinelerini kimler veriyor? Bunlar çarşamba pazarında satılmıyor. Bir yerlerden bunlara geliyor. Dolayısıyla böyle baktığınız zaman korunan, kollanan terör örgütlerinin olduğu aşikardır. Çocuk savaşçılar meselesi bir suçtur. Terör örgütlerinin silahlandırılması da açıkça bir suçtur. Onların bir kısmına destek verilmesi de çok açık bir suçtur ama maalesef bunlar görmezden geliniyor."
- "Ümit ederiz ki Amerikalılar üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirirler"
Kurtulmuş, FETÖ elebaşının Türkiye'ye iadesine ilişkin son gelişmelerin ne aşamada olduğu sorusunu cevaplarken, terörist başının, Kanada'ya gitme yönünde birtakım hazırlıklar yaptığı konusunda ciddi istihbaratlar bulunduğunu ifade etti.
Adalet Bakanlığının, ABD Adalet Bakanlığına gerekli bilgileri sunduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Ümit ederiz ki Amerikalılar üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirirler. Biliyorsunuz Kanada'ya geçerse Kanada ile Türkiye arasında suçluların iadesi anlaşması olmadığı için daha zor bir süreç olabilir. Bu konuda ciddiyetle muhataplarına konunun önemini anlatıyoruz. Yeni Amerikan yönetiminin Türkiye ile ilişkileri düzeltebilmek, daha ileriye götürebilmek için bu konuda hassasiyetle davranmasını ümit ediyoruz. Hatta şunu da sürekli söylüyoruz. Yani tamam bu bir hukuk süreci vakit alabilir iadesi ama biz 'Amerikan mahkemelerine baskı yapın' demiyoruz. Amerikan siyasetinin niyetini görmek istiyoruz." diye konuştu.
FETÖ ile mücadelenin dünyanın her yerinde sürdüğünü bildiren Kurtulmuş, ziyaret edilen her ülkede, FETÖ'nün imkanlarının sonlandırılması için yetkililerle görüşmeler yapıldığını ve önemli sonuçların alındığına değindi.
Kurtulmuş, "Bu mücadelede biz dozajı artırdıkça, Allah'ın izniyle bir kaç senede, tabii uzun sürecek bir mücadele ama FETÖ'nün bugün imkanlarından büyük bir kısmının ortadan kalkacağını düşünüyorum. TİKA, Yunus Emre ve ilgili kuruluşlarımız, Dışişleri Bakanlığımız vasıtasıyla korakor bir mücadeleyle, bu adamların öyle, herhangi bir sivil toplum faaliyeti olmadığını, bir darbeci çete olduğunu anlatacağız." dedi.
Devletin tüm imkanlarıyla FETÖ'nün karşısında olduğunu belirten Kurtulmuş, her yerde bu mücadeleyi sürdürdüğünü vurguladı.
- "Avrupa'nın geleceği için endişeleniyorum"
Bir gazetecinin, "Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri, sandıktan 'hayır' çıkmasını mı istiyor?" sorusu üzerine Kurtulmuş, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Zaten PKK, FETÖ ve diğer Türkiye karşıtı gruplar açıktan 'hayır' kampanyasını başlattılar. Herhangi bir izin falan onlara istemiyorlar. Onlar zaten bir şekilde destekleniyor. Hollanda, Avusturya Dışişleri Bakanının söylediği sözler, Almanya'nın aldığı bu kararlar, açıkçası ben Avrupa için endişeleniyorum. Avrupa'nın geleceği için endişeleniyorum. Bizim vatandaşlarımız ferasetlidir. Biz vatandaşlarımızla her platformda buluşuruz. İlla birilerinin bize izin verip konferanslar tertip etmemize gerek yok. Biz vatandaşlarımızla gönülden gönüle haberleşiriz. Vatandaşlarımız ferasetleriyle bu yapılan çifte standardı değerlendirir. Bundan hiçbir kaygımız, şüphemiz yok. Ama biz esasında Avrupa için endişeleniyoruz. Bir barış ortamını kendisi içinde tesis ettiğini zannettiğimiz Avrupa, yeniden eski alışkanlıklarını hortlatıyor."
- "İlla onların izin verdiği salonlarda konuşmamız gerekmiyor"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Avrupa ülkelerinin Türkiye hükümetinin bakanlarına yönelik tavrının kabul edilemez olduğuna dikkati çekerek, şunları ifade etti:
"Bu yapılan, doğrudan doğruya yabancı düşmanlığının, Türkiye düşmanlığının yansımalarıdır. Bunları yapanlara, bu yaptıklarını tamamen iade ediyoruz. Bunlarla da Türkiye'de 'evet' kampanyasının önünü kesebileceklerini düşünüyorlarsa da hata ediyorlar, yanılıyorlar. Bu halkı tanımamışlar demektir. Bu millet, 15 Temmuz'da bırakın bu tür ayak oyunlarıyla birtakım kampanya faaliyetlerinin kesilmesini, karşısına çıkan tanklara, uçaklara bile direnmiş olan bir millettir. Dolayısıyla bunlar yanlış, utandırıcı, mahcup edici işlerdir. Avrupa için ayıptır, biz bunların hiçbirisine aldırmayız. Biz kampanyamızı da yürütürüz."
- Baykal'ın Almanya programını iptal etmesi
Almanya'nın, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın programına izin verdiği ancak Baykal'ın bu programı iptal ettiğinin hatırlatılması üzerine de Kurtulmuş, bu konuda resmi bir bilgisinin olmadığını söyledi.
Kurtulmuş, "CHP'nin bir etkinliğine izin veriyor olmaları ve hükümetin bir bakanına izin vermiyor olmaları bile başlı başına bir fecaattir. Korkunç bir çifte standarttır. Hiçbir izahı yoktur. Eğer Sayın Baykal da gitmemişse çok isabetli davranmış, doğru olanı yapmıştır." dedi.