Rize’nin İkizdere ilçesinde bulunan RİDOS Termal Otel’de yapılan MÜSİAD Rize Şubesi’nin 9. Olağan Genel Kurulunda Cem Temizel, üçüncü kez yeniden Şube Başkanlığına seçildi.
Genel Kurula; MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, Rize Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Erdoğan, MÜSİAD Rize Şube Başkanı Cem Temizel, MÜSİAD Gençlik Kurulu Genel Başkanı Abdussamet Temel, Genel Merkez Yönetim Kurulu eski üyesi Sadık Ayhan Saruhan, Şube yöneticileri, üyeler ve Gençlik Kurulu üyeleri katıldı.
Rize Şubesinin 9. Olağan Genel Kuruluna katılan MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye’nin son 10 yıllık süreçte dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi olduğunu belirtti. 2023 vizyonunun; kişi başı yıllık geliri 25 bin dolara yükseltmek, 500 milyar dolar ihracat yapmak ve dünyanın en büyük 10 ekonomisi içerisinde yer almak olduğunu hatırlatan Vardan, “Önümüzde geçmemiz gereken 7 ülke var. Bu ülkeleri geçip 2023 hedefine ulaşabilmek için çok farklı şeyler yapmamız gerekiyor” dedi.
Cep telefonları ithali ile 21 milyar dolar paranın yabancı ülkelere uçurulduğunu; otomotivde de benzer durum yaşandığını kaydeden Vardan, “Bu böyle sürüp gidecek; ta ki, bu malları kendimiz üretene kadar” diye konuştu.
500 milyar dolar ihracat hedefi
Milletçe, ‘Nasıl yapalım da bu 500 milyar dolar ihracat hedefinin içinde yer alalım’ diye düşünmek, üretime ve ihracata odaklanmak gerektiğini ifade eden MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan şunları söyledi:
“Türkiye bütünüyle 2023 vizyonuna kilitlenmelidir. Ülkemizin gelişmesine katkı sağlayan kişi ve kurumlar olarak devam etmemiz gerekiyor. Bizim eski alışkanlıklarımızdan kurtulup, bir zihniyet değişikliğine gidip bu vizyon içerisinde yer almamız lazım. Üç önemli konuda reform yapmamız gerekiyor. Gelişmemiz lazım, gerekiyorsa eğitilmemiz lazım, Eğitim, kamu yönetimi ve yargı reformlarını mutlaka yapmalıyız reformu… Mevcut eğitim sistemi, ülkemizde girişimci yetişmesinin önünde engeldir. Genç kardeşlerimiz var, girişimci genç kardeşlerimiz… Ama biz girişimci yetiştirmekte çok zorlanıyoruz. Sebebinin de eğitim sistemi olduğunu düşünüyoruz. Eğitimde başlayan çalışmalar var ama mutlaka bu reformların tamamlanması lazım. İkincisi biraz önce bahsetmiş olduğum kamu yönetimi. Bürokrasi mutlaka 2023 vizyonuna sahip Türkiye’ye ayak uydurması lazım. Engelleyici değil, insanların yolunu açıcı, hatta temizleyici, yolu da biraz meyilli yapıp hızlandırıcı olması lazım. Üçüncü konu da hepimizin bugünlerde yine sıkıntısını duyduğumuz yargı sistemi. Yargı sisteminin insanların hayallerinde, düşüncelerinde, vicdanlarında hiçbir şüphe bırakmayacak adil bir şekle dönüşmesi lazım. Tabi yapılan çok işler var. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyoruz. Ama o atalet içindeki yapıyı değiştirmek çok zor hakikaten. Yapmak durumundayız, söyleyeceğiz. Yapılmayanın yapılmasını isteyeceğiz. Biz onun için var değil miyiz zaten. Bizim bu üç reformu yapmamız lazım. Türkiye’deki bu zihniyet devrimini tamamlayıp, 2023 yıllarına, 2050-2100 yıllarına taşımamız gerekiyor. Çünkü, genç nüfusumuzun varlığından ve sayısının çokluğundan hep dem vuruyoruz, övünüyoruz ama siz onları gelecek vizyonuna göre yetiştirmezseniz, geliştirmezseniz, onlardan da bir hayır görmeniz mümkün olmaz.”