Mutlu sonlar; güzel hayaller; hayata dair pembe umutlar öğrendik. Hangimiz Pamuk Prenses kadra güzel lmak istemedik ki? 'Ayna ayna söyle bana benden daha güzeli var mı şu dünyada?" diyaloğunu hatırlamayanımız var mı? Evet, biz masallarla büyüyen bir nesildik; bu yüzden de hep küçük şeylerle mutlu olmayı öğrendik. Peki şimdiki çocuklar? Bunca oyuncaklara, teknolojiye rağmen neden hiçbir şeyden tatmin olmuyorlar, düşündünüz mü? Bunda belki de farkında olmadan kendi çocukluğumuzun masallarını onlardan esirgememizin etkisi olabilir. Unutmayın; çocuğunuzun saçlarını okşayarak ona bir masal okumanız hem daha iyimser olmasını sağlayacak hem de aranızdaki özel bağı güçlendirecektir.
Masallar ideal insanı simgeler
Çocukların ve zamanında kendi çocukluğumuzun vazgeçilmezi olan masallar, çocuk gelişiminde önemli bir işleve sahiptir. Çoğunlukla çocuklarımızı oyalayıp, uyumalarını kolaylaştırıyor düşüncesiyle okuyup, anlattığımız masalların gelişime yönelik etkileri pek çok araştırmayla da kanıtlanmış durumdadır. Masal dediğimiz öyküler, çok geniş bir yelpaze içinde farklı birçok öğeyi içine alır ve aslında amaçları ideal insan olmaya giden yolu; basit, gündelik bir anlatımla dinleyene sunar. Masallarda içerik olarak amaç; ideal insana ulaşmak ve bu insanı oluşturacak en önemli değerleri birbirine bağlı birtakım olaylarla anlatmaktır.
Masal türleri
Çocuklarımıza anlattığımız masalların birçoğu, efsane olarak bilinen ve içinde gerçek üstü bazı karakter ve durumların geçtiği olayların anlatımından meydana gelse de masalların da kendi içinde türleri vardır. Örneğin:
* Pamuk Prenses, Çizmeli Kedi, Kurşun Asker, Keloğlan gibi tek bir kahramanın çevresinde dönen masallar.
* La Fontain'in hayvanları konuşturduğu Fabl olarak bilinen masallar. Fabl'larda hayvanlar konuşturuluyor, başlarından geçen olaylar dile getirilerek hayvanlar kişileştiriliyor dinleyicinin anlatılanlardan çıkarımlar yaparak sonuca ulaşması sağlanıyor.
* Tarihi olaylara dayanan, destan türünde masallar. Bu masallarda geçmişte yaşanan, kültürel ve tarihsel anlamda iz bırakan olaylar günlük dil içinde okuyucuya ya da dinleyiciye aktarılıyor. Böylece dinleyen kişi hem ciddi anlamda bilgi sahibi oluyor hem de öğrenirken sıkılmıyor.
* Gerçek üstü olarak bilinen ya da efsane diyebileceğimiz olayların anlatıldığı masallar. Masal kahramanları, devler, cinler, periler yani gerçekten varolmayan varlıkların kişileştirilmiş halleri şeklinde ortaya çıkıyor ve zaman zaman korkutmasına karşın genelde olumlu bir sonuca ulaşıyor.
Yaşına uygun masal seçimi
Masalların yaşlara göre bir dağılımı olmalıdır. Çünkü bazı masalların içinde korkutucu olaylar ve figürler yer alır. Ve bunlar çocuk için ürkütücü olabilir. Yaşlara göre masal seçimi şu şekilde olmalıdır;
* 1-3 yaş arasında anlatılan masallar eğlenceli karakterlerden oluşmalıdır. Bu kadar küçük yaş grubundaki çocuklar masal dinlerken kelime hazinesini geliştirerek, bir konuyu takip etme becerisini kazanacaktır. O nedenle kısa ve basit öyküler seçilmelidir.
* 3-4 yaşlarındaki çocuklar artık daha uzun masalları takip edebilirler. Kolay sıkılmazlar ve bazı olumsuzlukların farkındadırlar. Seçici davranmak koşuluyla kahramanların daha çok olduğu seçimler yapılabilir. Yanlış ve doğru kavramlar çocuğun anlayacağı bir dilde anlatılabilir.
* 4-5 yaşlarındaki çocuklar artık gerçek ve hayalin farkındadır. Nelerin olup nelerin olamayacağını bilir. Ancak masal olarak dinlemekten büyük keyif alır. Bu yaşlarda aynı zamanda farklı insanlarla ve karakterlerle özdeşleşme başlamıştır. Olumsuz özellikler ile olumlu özellikleri bilip kendine göre çıkarımlarda bulunabilir. Dinlediği masallarla ilgili olarak çok fazla soru sorar.
* 5 yaş üzeri çocuklar masalı bütün olarak algılar ve anlamakta sorun yaşamaz. Merakı ve soruları artarak devam eder. Masal üzerine kendi yorumları gelişir. Bazı masalların sonuçlarına itiraz ederek, kendi sonucunu oluşturmaya başlar, kendi masallarını yaratır. Anlatmaktan, anlattıklarının dinlenmesinden çok hoşlanır.
Masallar ebeveyn-çocuk ilişkisi için de önemli
Günümüzde masal okumanın yerini televizyonların ve çizgi filmlerin almış olduğu bir gerçek. Elbette çocuklar televizyon izleyecekler, çizgi filmlerden de öğrenecekleri pek çok şey var. Ancak televizyonlarda son yıllarda bizim çocukluğumuzun masum çizgi filmleri yerine ciddi şiddet içeren, her şeye gücü yeten kahramanların yer aldığı tamamen gerçek üstü kurguya ve olaylara dayanan filmler görüyoruz. Ne kadar özen göstersek de bu görüntülerden çocuklarımızı korumak her zaman mümkün olamıyor maalesef. Bu noktada masalların önemi bir kez daha ortaya çıkıyor aslında. Özellikle sizin anlatmakta olduğunuz masallarda her zaman kontrol anne-babada olduğu için masallar çocuklar üzerinde oldukça verimli sonuçlar veriyor. Masal anlatmak, aynı zamanda çocukla geçirilen kaliteli zaman ve nitelikli iletişim demektir. Neredeyse tüm gün özlem duyulan ebeveyn-çocuk birlikteliği anlamına gelir.
Işıl Evrim Akgün
Bebeğim ve Biz