Külünk'ün yazısı şöyle;
Türkiye, IŞİD’le mücadele kapsamında yürütülen koalisyon çalışmalarında özellikle Suriye’nin kuzey hattı üzerinde kurgulanan hatta dikkat çekmişti. Burada PKK’nın Suriye kolu olan YPG’nin yapılandırılmasına haklı olarak karşı çıkmış, Türkiye Suriye sınırında yer alan Cerablus ve Azezbölgeleri arasında kalan coğrafyanın “güvenli” bölge olarak konumlandırılması gerektiğini deklare etmişti.
IŞİD ilerlemesi karşısında YPG’nin bir kurtarıcı rol üstlenmesi ve özellikle Dünya kamuoyunda sanal olarak kahramanlaştırılması Türkiye’nin güney sınırlarını tehdit eden bir duruma gelinmesine işaret ediyor.
Türkiye en başından beri kırmızıçizgilerini ifade etti. PYD’nin bir oldubittiyle Fırat’ın Batısı'na geçmesi ve Cerablus – Azezbölgesi Türkiye’nin kırmızı hattıdır. Bunlardan taviz verilmesi veya ihlâlinin cevapsız kalmayacağı çok net olarak bilinmelidir. Türkiye’nin sınır güvenliğini ve varlığını tehdit edici her türlü unsura karşı kendi meşru güvenliğini sağlamak en doğal hakkıdır. Defalarca deklare edilmesine rağmen böyle bir ihlâlin Işid veya YPG veya başka bir terörist unsurun marifetiyle gerçekleştirilmesi kabul edilemezdir.
Türkiye’nin bu hassasiyetleri ABD Genelkurmay başkanı Dunford’un ziyaretinde bir defa daha belirtmesini takip eden süreçte Cerablus’a yönelik IŞİD terör unsurlarının bir saldırıda bulunacağı ve bu bölgede bulunan YPG terör örgütünün sözde müdahalesi ile Cerablus’un YPG’ye teslim edilmesi üzerine yürütülen çoklu neo-planlara ve oldubittilere müsaade edilmeyeceği bilinmelidir.
Türkiye, gerektiği zamanda gereken iradeyi sonuna kadar gösterecek, ülkemizin geleceğini tehdit eden terör yuvalanmalarına asla göz yummaması gerekmektedir.Tüm gelişmeler yakinen takip edilmekte askerî müdahale seçeneği ve hakkı saklı tutulmaktadır.
Türkiye, güney sınırında Akdeniz’e doğru uzanan bir PKK koridoruna izin vermemelidir, bu konu çok önemli bir millî güvenlik meselesidir gerekirse Cerablus dâhil olmak üzere bölgeye müdahale edilmelidir.