KAFASINI KILIÇLA KESTİLER
Rakka'nın yakınlarındaki bir köyde oturan Suriyeli bir Arap olan Abdulbaki Abdullah, Türkiye'ye gelişi sırasında Rakka yakınlarında bulundukları aracın IŞİD'li bir grup tarafından durdurulduğunu belirterek, şunları anlattı:
"Bizi araçtan indirdiler. Çoğumuz Arapça konuştuğumuz için önce bir şey söylemediler. Ardından ensesinde dövme olan Rakkalı 25 yaşlarındaki bir genci sorguladılar. IŞİD elemanları, 'Dövmenin günah olduğunu bilmiyor musun? Niye yaptırıyorsunuz? Dövme şeytani bir simgedir' diye uyardılar. IŞİD militanları, o gence, 'Koş' dediler. O koştuğu anda kafasına kılıcı geçirip kestiler ve gözümüzün önünde öldürdüler. Eşim Nevca Mahmut Nasur, korkudan baygınlık geçirdi, kollarımdaki dövmeleri görürler diye sıkı sıkıya bana sarıldı. Eşim hala o olayın etkisinde."
"KOLLARIMI GÖRSELERDİ, KESERLERDİ"
Her iki kolunda Arapça yazılı dövmeler bulunan Abdullah, şöyle devam etti:
"Dövmeyi seviyorum. Kollarımdaki güvercin figürü ve Arapça yazılı dövmelerin görünmemesi için gayret ettim. O an üzerimde uzun kollu gömlek vardı. Eğer tişört üzerimde olsaydı, 2 kolumu da koparacaklardı. Rakka ve çevresindeki köyler, iki hafta öncesine kadar IŞİD'in elindeydi. Sıcak çatışmaların olduğu o bölgeden canımızı kurtarmak için ölümü göze aldık. Dövmenin bile günah olduğunu söyleyen IŞİD'li o grup, eğer kollarımdaki dövmeleri görseydi, kollarımdan olacaktım, yani kollarımı keseceklerdi. Yine de verilmiş bir sadakam varmış. Canımı zor kurtardım. IŞİD, dünyanın celladıdır."