CHP kurultayında genel başkanlık için yarışan ve seçimi kaybeden Muharrem İnce, kendisini aday göstermek için verilen imzalarla, kurultayda aldığı oy arasındaki farkın, parti içindeki baskının en önemli göstergesi olduğunu söyledi. Yeni Şafak'tan Nil Gülsüm'e konuşan Muharrem İnce çarpıcı açıklamalarda bulundu.
''BU KÖTÜ GİDİŞE DUR DEMEK İSTİYORDUM''
CHP'li Muharrem İnce ''neden aday oldunuz?'' sorusu üzerine şu açıklamada bulundu; ''Ben aday olmak için Grup Başkan Vekilliği'nden istifa ettim. İstifanın ardından Kılıçdaroğlu'nu 'Artık umut olmaktan çıktınız. Dört kez seçim mağlubiyeti yaşadınız' diye eleştirdim. Bu kötü gidişe 'dur' demek istiyordum. Partiye seçenek sunmak istedim. Artık parti üyelerimiz sanki AKP yüz yıl daha orda kalacak gibi düşünüyor. Kimse bakanlık, başbakanlık, devleti yönetme hayali kurmuyor. Ben unutulmuş hayalleri hatırlatmak istedim.''
PARTİDE BASKI ORTAYA ÇIKTI
Delegelerin adaylığınız için verdikleri imza ile verdikleri oy arasında ciddi fark vardı. Şaşırtıcı oldu mu?
Hayır. Benim en büyük iddiam imza ve oy arasında büyük fark olacağıydı. 'İmza ve oy arasında eğer fark olmazsa, baskı yok demektir; ancak fark olursa, baskı var demektir' diyordum. Bir baskının olduğunu bu ispatlamış oldu.
İMZA ONA OY BANA
Bu delege açısından ne anlama geliyor?
Bu delegenin iki yüzlü olduğunu göstermez, delegenin baskı altında olduğunu gösterir. Bir sol ve sosyaldemokrat partiye bu durum yakışmıyor. Rahmetli Bölükbaşı'nın 'Alkışlar bana oylar Demokrat Parti'ye' diye bir sözü vardı. Tıpkı onun gibi, imzalar Sayın Kılıçdaroğlu'na oylar bana oldu.
EMRİ OLURSA BAŞÜSTÜNE DER GEREĞİNİ YAPARIM
Kılıçdaroğlu'nun kazandığı halde muzaffer olmadığı, sizin ise kaybederken zafer kazandığınız görüşü dillendiriliyor.
Kazanan Kılıçdaroğlu'dur. Ben sonuca bakarım. Şu anda rakibim de değil, Genel Başkanımdır. Emri olursa başüstüne der gereğini yaparım.
BECERİKSİZLİKLER YÜZÜNDEN YENİLİYORUZ
Ben CHP yönetiminin bilimden yararlanmadığını, bizim fikirlerimizin AKP'ye göre çok daha iyi olduğuna inanıyorum; ama biz beceriksizlikler yüzünden yeniliyoruz. AKP iyi olduğu için değil, biz kötü olduğumuz için yeniliyoruz. Makarnayla, kömürle oy alıyorlar demek çok yanlış. Bu mantıktan iktidar çıkmaz. Kimseyi aşağılamadan, ötekileştirmeden siyaset yapmak gerekir. Seçmenden oy almak için partimle alakası olmayan bir insanı aday yaparak oy talep etmenin hile olduğunu düşünüyorum.
''PARTİYE BİR GÜN OLSUN ÇAY İÇMEYE BİLE GELMEMİŞ KİŞİ NEYİ YÖNETECEK''
''Bekaroğlu'nun genel başkan yardımcılığı için de böyle mi düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine İnce; ''Dışarıdan gelen partimin dokusunu bilemez. Belediye başkanı, milletvekili olmasına itirazım olmaz ama partiyi yönetemez. Şimdi partideki 130 milletvekilinin amiri pozisyonunda. Bu olacak iş mi yani? Ömrüm on beş yaşından elli yaşına kadar bu partide geçti. Partiye bir gün olsun çay içmeye gelmemiş kişi, partinin neyini yönetecek?
''PARTİDE KİMLİK BUNALIMI VAR''
Bu partinin tuvaletini yıkamışım, bayrağını asmışım... Namuslu ve düzgün bir adamdır. Yöntem itibariyle eleştirimi ortaya koyuyorum. (Gülerek) Ayrıca partide kimlik bunalımı var zaten. Kendisi ruh doktoru olduğu için o konuda da partiye bir katkısı olabilir.