Dünyanın mineral değeri bakımından en kaliteli beş termal kaynağından bir tanesine sahip olan Rize’nin İkizdere ilçesi, ülkenin sağlık turizminde öncü bölgelerinden bir tanesi olmaya aday olarak gösteriliyor.
Türkiye’nin sayılı termal bölgelerinden bir tanesi olan Rize’nin İkizdere İlçesi’nde bulunan RİDOS Termal Otel, 2012 yılı hedeflerini büyüterek bölgeyi sağlık turizminde ülkenin örnek gösterilecek merkezlerinden bir tanesine dönüştürmeyi hedefliyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan RİDOS Termal Oteli sahibi Kasım Ekşioğlu, yıl içerisinde 40 bin gecelemeyi hedeflediklerini belirterek sağlık turizmi alanında yapacakları çalışmalar ile Rize’yi dünyaya tanıtmayı açıkladıklarını söyledi. Ekşioğlu, “2012 yılı için belirlediğimiz hedef 40 bin geceleme. Bu rakama ulaşmak için otel ile alakalı yeni konseptleri entegre etmeye başladık. Sağlık turizminde ülkenin öncü markalarından biri olmayı hedefliyoruz. Konu ile alakalı çeşitli yatırımların altyapıları hazırlandı. Tesisimiz içerisinde yer alan günübirlik kısmına fizik tedavi ünitesi kurmayı planlıyoruz. Dolayısıyla konusunda uzman sağlık personeli ile donanımlı bir hizmet vermek öncelikli amacımız. İlk etapta özellikle sağlık hizmetlerinin çok pahalı olduğu İskandinav ülkeleri ile çeşitli bağlantılar kurarak her dönem için ortalama 4 bin kişiyi tesisimizde konaklatarak hem güzide şehrimizi Avrupa'ya tanıtmayı hem de misafirlerimizin sağlık hizmeti ihtiyaçlarına tam teşekküllü cevap vererek pazarın önemli markalarından biri olmayı hedefliyoruz” dedi.
“RİZE, İSKANDİNAV ÜLKELERİNDEN GELECEK TURİSTLERİN UĞRAK YERİ OLACAK”
Kasım Ekşioğlu yaptığı değerlendirmede, İskandinav ülkelerinden gelen turistlerin termal zenginliklere büyük önem verdiklerini belirterek bu turistleri Türkiye’ye çekmeye amaçladıklarını söyledi. Ekşioğlu, “Konu ile yaptığımız fizibilite etüdü sonunda çıkan sonuçlar İskandinav ülkelerinin fizik tedavi amaçlı satın aldığı yurt dışı hizmetler hem bizim sunacağımız hizmete göre daha yüksek maliyetler doğurmakta hem de yeterli oranda memnuniyet sağlamamaktadır. Muhteşem doğası ve dünya sıralamasında ilk 5 içerisinde yer alan termal suyu ile gerekli teknik altyapıyı birleştirerek komplike bir hizmet anlayışına bürünmek istiyoruz. Konu ile alakalı mart ayının sonlarına doğru İsveç'in Stockholm kentinde düzenlenecek olan fuar da yer almayı da planlıyoruz. İskandinav ülkelerindeki tur operatörleri ile olan görüşmelerimiz halen devam ediyor. Bölgenin yapısını kendilerine anlattığımızda ve suyumuzun değerlerini ilettiğimizde sağlık turizmi için ne kadar elverişli bir konuma ve altyapıya sahip olduğumuzdan şüpheleri olmadığını dile getirdiler” diye konuştu.
“TERMAL VE DOĞA TURİZMİ BİR ARADA”
Ekşioğlu, dünyanın farklı bölgelerinden gelen turistlere termal ve doğa turizmini aynı anda sunduklarını ifade ederek şunları söyledi:
“Değerli yurttaşlarımız için de fayda sağlayacağını düşündüğümüz bu konseptin büyük ilgi göreceğinden şüphemiz yok. Ayrıca elimizde mineral bakımdan bu derece yoğun ve kıymetli olan suyumuzun maksimum verim ile kullanılması gerektiği inancındayız. Cennet Vadi diye adlandırılan doğa harikası bir vadide olmak ise sağlık turizminde istediğimiz noktaya gelebilmek için kullandığımız en önemli basamaklardan biri olacak.İnsanlar kuş sesleriyle şehrin karmaşasından ve gürültüsünden uzak, kalitesi sağlık bakanlığınca onaylanmış suyun da desteğiyle şifa arayacaklar. Yine yaptığımız araştırmalar sonucunda termal suyun düzelme sürecinde etkili olabilmesi için 21 günlük periyotta günde 3 kez uygulanması gerektiğini öğrendik. Denemelerimiz sonucunda 2-3 günlük kısa periyotlardan ziyade tekniğine uygun bir şekilde 21 gün boyunca günde 3 kez uygulanması çok daha fazla yarar sağladığını gördük. Tüm bunların yanı sıra yazın müşteri portföyümüzün yüzde 70’lik kısmını oluşturan Ortadoğu ülkelerinden gelen misafirlerimiz buradaki doğayı ve termal suyu çok seviyorlar adeta hayranlar. Bu sene geldiklerinde daha da kapsamlı bir tesisle karşılaşacaklar ve bunun müşteri portföyümüzde yüzde 30’luk bir artışa daha sebep olacağını düşünüyoruz.”